AHALİ çıktı ya… Öncesinde Aslı ile konuştuğumuzda bana ‘Ahali’yi yazar mısın?’ dedi. Aslı, bu dünyada hiç kıramayacağım insanlardan biri. ‘Tabii ki…’ dedim ve işe koyuldum. Ben de AHALİ’nin bir bireyi..
AHALİ çıktı ya… Öncesinde Aslı ile konuştuğumuzda bana ‘Ahali’yi yazar mısın?’ dedi. Aslı, bu dünyada hiç kıramayacağım insanlardan biri. ‘Tabii ki…’ dedim ve işe koyuldum. Ben de AHALİ’nin bir bireyi olduğum için bu iş benim için kolay olacaktı… Sonuçta, İçinde bulunduğum AHALİ’yi dolaşacak ve ne haldeler, ne durumdalar, bunları kaleme alacaktım.
Yazdığım notları Aslı’ya teslim ettim… Şaşırdı.
‘Ben sana AHALİ’yi yaz demedim ki… AHALİ’ye yazar mısın dedim’
Gördünüz mü ‘tek bir harfin’ bana ettiğini…
Neyse… Çalışmam ‘boşa’ gitmesin diye, izlenimlerimi yazmama izin verdi.
Sokağa çıktım… 7’den 70’e AHALİ’yi bir dolaştım…
Komşumun çocuğuna uğrayayım dedim, Emre’ye 7 yaşında. Cenazede olduğunu söylediler; meğer babası televizyon iyi çeksin diye çatıya çıkmış, düşmüş. Nazan’a gideyim dedim… O da 7 yaşında. Köylerine bir minibüs gelmiş; 4 masa koymuşlar, ufak bir de tablet. EBA için ders yapacaklarmış. Nazan’a sıranın gelmesine daha çok varmış… Bekleyemedim.
Gençlere uğrayayım, dedim… Bu memleketin geleceği olan yiğitlere gittim. Biliyorum birçoğu kahve köşelerinde, dertlerini dinlemeyeyim dedim. Okumuşlarını ararken Kemal aklıma geldi… Sonuçta iki Üniversite bitirmişti, iki de yabancı dili vardı. Evde bulamadım, e doğru ya; böyle kişinin evde ne iş’i var… Annesine işyerini sordum: ‘ O da zaten iş yerini arıyor, İŞKUR kuyruğunda’ dedi.
Çoluk-çocuk, gençlerle bu iş olmayacak… Ahmet amcaya gideyim dedim. Esnaftır, hali vakti yerindedir, diye düşündüm. Dükkana doğru ilerlerken baktım yan komşusu Mehmet amca biriyle tartışıyor. SEDAŞ görevlisi imiş… Çevredekiler zor ayırdılar. Niyetim Ahmet amca olduğu için sorayım dedim: “ Belediyede bulursun” dediler… Niye ki?, diyesim tuttu. ‘Belediye haciz mi ne göndermiş, fırladı gitti’
Hay Allah… 70’lilere gideyim bari dedim… Sultan nineye denk geldim. Baktım yanında yeğeni Selma var, O’na bir şeyler yazdırıyor. Usulca yanlarına sokuldum… Sultan nine ‘ Yaz evladım’ diyor… Kime mektup yazıyorsa: “Hanım kızım… Sana çok teşekkür ediyorum. Bunca yıl devlet memurluğu yaptım, ne gündüzüm kaldı ne gecem… Onca yıl sonra emekli oldum. 1,5 lira para veriyorsunuz… Ya vermeseniz halim nice olur. Lütfettiniz bana emekli maaşı ödüyorsunuz. Size nasıl minnettarım anlatamam’… Selma’nın kısık sesli sinkafını duymazdan geldim.
Sonunda anladım… AHALİ’in iş’leri bozuk.
SAĞLIK olsun, dedim.
Bu siren sesi de neyin nesi böyle… Bu ambulans kime geliyor ki?
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)