Ahali’nin maarifi

Kıymetli okurlar,

Öncelikle yerel basınımızda önemli bir yer tutacağına inandığım Ahali Gazetesi’nin Düzce’mize hayırlı olmasını diliyorum. Basın elbette demokrasimizin, siyasi ve ictimai hayatımızın çok önemli bir parçasıdır. Bu bağlamda bizlerde Ülkemizin ve İlimizin eğitimdeki durumu, dünü, bugünü ve yarını ile ilgili görüş ve düşüncelerimizi, siz kıymetli Ahali okurları ile bu köşede paylaşacağız. Daha ilk sayısında bizlere bu fırsatı sunan Ahali yönetimine de ayrıca teşekkür ediyorum.

İçinde bulunduğumuz 2020 yılının Mart ayı ortalarından beri tüm dünya ülkeleri gibi ülkemizde de Covid19 salgını yaşanmakta olup; okullarımız ve öğretmenlerimiz çocuk cıvıltısına hasret kalmıştı. Eylül başı itibariyle önce uzaktan, 21 Eylül itibariyle de kademeli olarak yüzyüze eğitime nihayet başladık.

Hoşgeldiniz sevgili öğrencilerimiz, çocuklarımız, kır çiçeklerimiz.

Bugünün bizler için 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı olması dolayısı ile ayrı bir önemi var. 28 Ekim 1923’te “Yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz” diyerek kahramanlık destanı olan Kurtuluş Savaşı’nın mücadelesini veren, kanları ve canları pahasına Anadolu’nun vatanımız ve anayurdumuz olmasını perçinleyen Yüce Türk Milleti’ne Cumhuriyeti armağan eden, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarına, minnet ve teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Ruhları şad olsun.

İlk insan, ilk öğrenen, ilk öğreten ve dinimizin öğretilerine göre de ilk peygamber olan  Hz. Adem ile başlayan öğrenme-öğretme süreci; gerek insanların bireysel, gerekse topluluklar halinde yaşamaya başlamasıyla binlerce yıldır devam etmektedir. Merak eden, inceleyen, tecrübe edip davranış haline getirmeye odaklı olan insanoğlu, zaman içerisinde öğrendiklerini gelecek nesillere de planlı-programlı bir şekilde aktarabilmenin bir yolunu bulmuş, bir sistem içerisinde bunu sürdürme başarısını da yakalamıştır.

“Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Diyerek bizlere gerçek hedefimizi gösteren   Mustafa Kemal ATATÜRK, yine “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister” diyerek hedeflerimize hangi doğrultuda yürüyeceğimizi de işaret etmiştir.

“Bizim ilkemiz, önce ülkemiz” diye yola çıktık, sadakatimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletine, hizmetimiz ve minnetimiz Yüce Türk Milletine olacaktır.

İlk İcra Vekilleri Heyetinin (Hükümetin) 3 Mayıs 1920 tarihinde Millet Meclisinde okunan ilk programında, Milli Eğitimin gayesi şöyle özetlenmişti:

“Maarif İşlerinde gayemiz çocuklarımıza verilecek terbiyeyi her manası ile dinî ve millî bir hale koymak”

Nitekim millî mücadele içinde ve millî mücadelenin ruhunda din ve milliyet fikirleri içiçedir ve birbirlerinden kat’iyen ayrılmazlar.

Millî Eğitimin gerçek anlamda MİLLÎ olabilmesi için devletimizin kurucu iradesi ile aynı ruh ve heyecanla mücadeleye devam edenlere selam olsun.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

Maske, Mesafe, Hijyen ve sağlıcakla kalın…