banner
Güncel

ASLI YOK YAYLASINDA!..

Bu mazlum milletin üzerinde yıllarca oyunlar oynandı sevgili dostlar. Aman okumasın, yazmasın, düşünmesin ve bir şey öğrenmesin ki, sömürüldüğünün ve soyulduğunun bilincine varmasın diye………   Hani bir zamanlar “ben bu..

ASLI YOK YAYLASINDA!..

Bu mazlum milletin üzerinde yıllarca oyunlar oynandı sevgili dostlar.

Aman okumasın, yazmasın, düşünmesin ve bir şey öğrenmesin ki, sömürüldüğünün ve soyulduğunun bilincine varmasın diye………

 

Hani bir zamanlar “ben bu cahil ve okumamış Milletin ferasetine güveniyorum..” demişti ya kendine Dekan dedirttiren bir zübük..

Onun gibi diğer bir İlahiyat Fakültesi Dekanı da “Bir gece de hepsinin işini bitiririz ve sabahleyin işimize gideriz..” dediğinde anlamamız lazımdı bunların içindeki yangını. Kim için söyledi bu sözü muhterem. Tabiiki Boğaziçi Üniversitesindeki hak arayan kendilerinin sürü olmadığını protesto eden öğrenciler için…

 

Matbaa 1455 de Avrupa da icra-i faaliyete geçtikten tam tamına 272 yıl sonra yani 1727 de, o zamanın en kudretli ve azametli devleti olan Osmanlıya geldi.

Bir sürü şehir efsaneleri söylendi o zamanlar bu gecikmenin nedenleri ve niçinleri hususunda. Ya bu konuda devlet içine yerleşmiş vatan ve millet hainleri yüzünden, ya da seferlerden başını kaldıramayan ecdadın teknolojiye ayak uyduramamasından.

 

Her neyse biz asıl konumuza gelelim…

Sayın Cumhurbaşkanımız, ne zaman ipin ucunu kaçırsa “Size bir müjdem var…” diye söylemi ile başlayıp “ama hafta sonu veya hafta ortası..” diye biten bir söylemini her seferinde söyler vakit kazanmak için.

Geçen hafta sonu dinledik aynı müjdeli haber beklentisinin klişeleşmiş sözünü muhteremden..

Hep beraber kulaklarımızı diktik “acaba Reisimiz hangi müjdeyi verecek?” diye. Ve tatlı tatlı hayaller kurduk bu büyük müjde için.

Kimimiz, bir türlü yetmeyen maaşlara zam mı yapacak? diye. Kimimiz, geçim sıkıntısından beli bükülmüş ve gırtlağa kadar borca batmış esnafımız için çare mi buldu? diye..

Nihayet gün geldi çattı ve Sayın Cumhurbaşkanımız beklenen müjdeyi hafta içinde verdi.

 

Reis ne dedi?…

“Çok kısa bir zamanda yani 2023 de AYA, yani UZAYA çıkacağız. Onun hazırlıklarını yapıyoruz..”

 

Yahu daha biz önümüzdeki AYA, bu maaşla nasıl çıkarız diye kara kara düşünürken, Reisimizin 2023 de AYA ÇIKACAĞIZ demesi bizim sinirlerimizi zıplatmış olsa bile, ne yalan söyleyeyim içimize su serpti.

Çok sevindik çok, hem de çocuklar gibi.

 

Gerçi yerli Uçağımız göklerdeyken de çok sevinmiştik, hatta yerli otomobil müjdesi için sabahlara kadar uyumamıştık.

Sadece o zamanlar Eski Maliye Bakanımız “Aya 4 şeritli yol yapacağız desek, bu Millet bize inanır..” dediğinde içimize kurt düşürmüştü… Onu da neyi ima ettiğini bilmediğimizden olsa gerek..

 

Çok severim ben bu Silifke Türküsünü..

 

“Buyurun arkadaşlar,

  Davetim var benim..

 

  Herkes kesesinden yesin içsin,

  Saltanatım var benim..

 

 Aslı yok yaylasında,

 Bin beş yüz koyunum var benim..”

 

Çok güzel bir türküdür, sizin de dinlemenizi tavsiye ederim. Nasıl olsa kaval dinlemeye alışık bir toplumuz..

 

Bunun üzerine,

“Manda yuva yapmış söğüt dalına,

  Yavrusunu sinek kapmış gördün mü?..”

Türküsü de bir acayip gider değil mi?…

 

Daha pandemide 5 maskeyi vatandaşına temin edemeyen ve aşı konusunda sınıfta kalan, hatta ekonomi konusunda sıfırı tüketmiş bir hükümet AYA YOLCULUK konusunda çığır açtı. Allah razı olsun..

Gel de Eski Maliye Bakanının heykelini dikme.. Bu saf, bir o kadarda temiz Milleti çözmüş..

 

Bizim oralarda bir atasözü vardır. Güncel hayatta da çok kullanırız.

“ATMA RECEP ATMA, DİN KARDEŞİYİZ..”

Şimdi tamda o anı yaşıyoruz..

Hoşça kalın…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL