BUNUN SONUÇLARI OLUR!

Sopa mı istersin? Ya da sopa mı istersin?

Vatan haini misin? Ya da vatan haini misin ?

İktidar, kendisinden olmayanlara, kendisi gibi düşünmeyenlere ‘vatan haini’  yaftasını hemen yapıştırıveriyor.  Sözünü söylüyor; yetmiyor, sokakta ‘sopasını’ gösteriyor. Siyasal ve toplumsal gerilim, iktidar ve küçük ortağı tarafından sürekli artırılıyor. Gelinen durum, artık ‘kutuplaşmanın da’ ötesine geçmeye başladı. Toplumun arasında derin yarıklar açılıyor.

Toplumu ‘kutuplaştırmanın’, toplum içinde aykırılıklara derin yarıklar açılması ve bunun şiddetle kaşınmasının bir ötesi, toplumun bir bölümünün diğeri üzerinde tahakkümüne dönüşür ki bu tehlikeli bir noktadır. İktidar içindeki, çeşitli çıkar ilişkileriyle bir araya gelmiş farklı ideolojiler bile bu sarmal içinde birbirlerine karşı baskın rol oynamaya başlarlar. Birkaç gün önceki Bakanlıklar arası kamuoyuna yansıyan ya da bile-isteye yapılan paylaşımlar bu sarmalın geldiği ciddi boyutları gözler önüne seriyor. Dolayısıyla Türkiye tehlikeli ve kaygan bir zeminde yol alıyor.

Bugün gelinen noktada milyonların ortak derdi: aş, iş, sağlık. Gırtlağına kadar borca batmış, kredilerini ödemek için üretim araçlarını, traktörlerini satan, yokluğun pençesinde kıvranan tarımcılar, köylüler, bir bir kepenk indiren, günü siftahsız geçiren esnafların çığlığı giderek artıyor.

Gençler, bu ülkenin insanları gelecekten umutsuz. Donanımı iktidar partisinin bir elemanı olmaktan öteye gidemeyenlerin başlarına yönetici olarak dayatılmasından rahatsızlar.

Toplum dertli, insanlar sıkıntıda, herkes kaygılı. Bir hafta önce yapılan ‘Türkiye Raporu’ nun son araştırması bu kaygının rakamlarını gösteriyor. Mevcut hükümete ‘güven’ oranı yüzde 42 seviyelerine kadar geriledi. Sizi rakamlara boğmak istemem; lakin ülkeyi bugün getirdiğiniz gergin, çatışmalı, bölünmüş, kutuplaşmış haliyle insanların moralini çok bozuyorsunuz.

Birbirine düşman edilmiş toplumda, hangi kesimden, hangi düşünceden, hangi siyasetten olursa olsun, tek tek insanlara “nasıl bir ülke, nasıl bir hayat isterdin” diye sorsanız, alacağınız cevapların benzerliğine şaşırırsınız. “Aşımın işimin olduğu, onurumla özgürce, başım dik yaşayacağım, hakkımın yenmediği, kafama devletin sopasının inmediği, hayatımın tehdit altında olmadığı, sen ben kavgası yaşanmayan huzurlu bir ülke, huzurlu bir yaşam.”