Gazetecilik zor iştir. Kimseyi memnun edemezsin, hele hele siyasetçi ise , hele hele kendisi bakanlıkdan alınmış ,belediye başkanlığına gönderilmiş bir kişi ise onun gazeteciliği anlaması çok zor bir iştir.. 10..
Gazetecilik zor iştir. Kimseyi memnun edemezsin, hele hele siyasetçi ise , hele hele kendisi bakanlıkdan alınmış ,belediye başkanlığına gönderilmiş bir kişi ise onun gazeteciliği anlaması çok zor bir iştir..
10 ocak, çalışan gazeteciler günü idi,, Önce Düzce Valiliği bir kahvaltıda gazetecileri topladı.. Güzel de bir kahvaltı ikram etti….Akşamına ise Belediye başkanı gazetecileri ,Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün mutfak sanatları merkezi adını verdiği yerde, kendisine göre muhalif olmayan gazetecileri DÜZCE AHALİ GAZETESİ dışında yemeğe çağırdı…
Bir toplantıda önce insanları toplama amacınızı anlatır hoşgeldiniz dersiniz…..günlerini tebrik edersiniz….
Bay Başkan…
Paldır küldür başladı gazetecileri vurmaya…
Vay gazeteciler ,gazeteciliği bilmiyorlarmışşşşş… Haber yazamıyorlarmışşşşş.. Kendilerinin ders alması gerekiyormuşşşş.. Öyle olmazmışşşşş… böyle olmazmışşş… üstüne üstlük Düzce’ye gazetecileri getirtip buradakilere ders verdirecekmiş….
Bu ders verdireceğin gazeteciler yandaş medyadan mı olacak, yoksa gerçek yandaş olmayan gazeteciler mi olacak…O verdireceğin derse belediyedekilerin dışında kimler gidecek onları da belirledin mi…
Duyanda var ya, Bay Başkanın yıllardır gazetecilikle uğraştığını, haber yazmada eleştiri hakkının olmadığını, gazeteciliğin, kendi düşüncelerini değil de, haberini yazdığını poh pohlamak olduğunu öğrenmiş gibi fetva verdiğini zannedecekler….
Ya sen önce hitap ettiğin insanlara bak….
Senin siyasi hayatından çok daha fazla gazetecilik yapmış insanlara hitap ediyorsun…Misafire saygı diye bir şey vardır…Bunu bile yapmıyorsun…amacın 10 ocak gününü kutlamak değil, gazetecilerin seninle ilgili yazılarını eleştirmek….
yani sana yağcılık yapmayanların yüzüne yüzüne vurmak ve önlerine koyduğun bir lokma ekmeği ve yemeği boğazlarına dizmek…
Belediye’yi kendi işin gibi yönetemezsin.. Belediye bir tek senin değil,seni seçen tüm Düzcelilerin bunu unutma…
Belediye ile ilgili haberler senin istediğin gibi yazılamaz…Çalışan gazeteciler gününde ayrım yapamazsın…Kimler gazetecilik yapıyorsa onları çağırmak zorundasın.. İlanları da kendi kafana göre dağıttıramazsın.. Belediye’nin icraatlarını yada açılacak yerleri ilanlarla lanse ettiremezsin… Olimpiyatın adını sen istedin diye değiştiremezsin, Kalıcı konutların adını da değiştiremezsin, Bir kentte şehrin adı kocaman yazılır ,kalıcı konutlarda bahçeşehir adı kocaman Düzce adı ise “Atın üzerine sinek konmuş” gibi duruyor.. Düzce’de hava kirliliği ile mücadele ediyoruz diyorsun ama senin mutfak sanatları merkezi ismini verdiğin yerden bakınca artık kalıcı konutların bile pis havanın etkisinde kaldığını görüyorsun… Kaç yeri denetlediğini hangi fabrikaların bacalarına belediye tarafından denetlenen filtrelerin takıldığını anlatmıyorsun…Mutfak sanatları merkezi diyorsun ama sadece bir kafeteryadan öte bir şey değil…o gazetecilere verdiğin yemek’deki et’i yedin mi bilmem, eğer sana ayrı hazırlanmadıysa çiğnenme bile çiğnenemiyormuş biliyormusun… Danışman diye yanına aldığın diğer partilerde yer bulamayıp aldığın isimlerin geçmişini biliyormusun, birde bunları öğünerek anlatmıyormusun.. inan insanın güleceği yoksa bile bunu sağlıyorsun….
Hahahahaaaaaa
Bay başkan ..Düzce’yi gerçekten bilmiyorsun danışmanların da ,müdürlerinin de bazıları senin kuyunu kazmaya çalışıyorlar hani gazetemizin birinci yıl dönümünde başlık atmıştık “SENİN TEK DOSTUN BİZİZ” diye gerçekten senin dostun biziz çünkü biz seni uyarıyoruz…Çünkü biz senin siyasetçiliğinden çok daha fazla süredir gazetecilik yapıyoruz..
VE BİZ HEP GERÇEKLERİ YAZDIK….
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)