Sevgili okuyucularım, Deprem sonrası ortaya çıkan görüntüyü hatırlarsınız, her yer harabeye dönmüş, daha önce yapılan alt ve üst yapının tamamı tahrip olmuş, yıkılan binaların yerlerini gece kondu tarzı prefabrikler doldurmuş,..
Sevgili okuyucularım,
Deprem sonrası ortaya çıkan görüntüyü hatırlarsınız, her yer harabeye dönmüş, daha önce yapılan alt ve üst yapının tamamı tahrip olmuş, yıkılan binaların yerlerini gece kondu tarzı prefabrikler doldurmuş, bütün kural ve kaideleri rafa kaldırılmış, şehirde tam bir kaos ve karmaşa hüküm sürüyordu.
Özellikle İstanbul caddesi, spor sokak, Gaziantep caddesi, Kızılay meydanı, Avni Akyol parkı, İnönü parkı, Anıtpark bu yıkımdan ve kargaşadan en çok etkilenen yerlerdi.
Belediyeler çaresizlik içerisinde bir şey yapamamanın acısıyla kıvranıyordu.
Bu şartlar altında 2004 yerel seçimleri oldu. Belediyelerin tamamı Ak Parti’ye geçti. O günün belediye başkanları başta Mehmet Keleş olmak üzere Ankara’nın kapısına dayandılar, zorladılar ve şehrin bu güne kadar gördüğü en büyük hibe krediyi (TERRA) getirmeyi başardılar.
Ve bu kredi sayesinde il ve ilçelerde deprem dolayısıyla tahrip olan bütün altyapı yeniden tesis edilebildi.
Bu ne zaman oldu?
Bundan tam on altı yıl önce.
Bu kredi sayesinde düzce merkezde de bir çok iş yapıldı bunları tek tek sayacak değilim ancak bir tanesinden yapılan çalışmalara örnek olması için bahsetmek istiyorum.
Bundan on altı yıl önce İstanbul Caddesi tam üç kilometre boyunca binadan binaya bir metre derinliğinde kazıldı ve sırasıyla şu işler tamamlandı.
Sevgili okuyucularım,
Bütün bu saydıklarım Düzceli hemşehrilerimizin yani sizlerin gözü önünde oldu. Özellikle cadde esnafı yapılan çalışmaları ayrıntısıyla izledi.
Bütün bu yapılanlara para harcandı.
Bütün bu işlere günlerce emek harcandı.
Toz oldu, çamur oldu, yağmur yağdı, kar yağdı şehir sabır gösterdi.
Hatta hatırlarsınız belediye çalışanları iş çabuk bitsin diye kışın tente altında çalıştı.
Peki şimdi?
Bütün bu yapılanlar Faruk Özlü tarafından bir kalemde çöpe atıldı.
Sormak istiyorum?
Acaba yapılanların içinde eksik olan neydi ki yeniden yapıyorsunuz.
Ve yine soruyorum hangisi ekonomik ömrünü tamamlamıştı.
Yukarıdaki listenin bir benzerini de siz yayınlayın ve yaptığınız şeylerin hangisi öncekinden farklı millet görsün.
Sevgili okuyucularım,
Gerçekten insanın aklı almıyor.
Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ki,
Henüz bu şehirde yapılacak bir çok cadde ve sokak dururken, tüm detaylarıyla, ciddi emek ve para harcanarak bitirilmiş tam donanımlı bir caddeyi yıkıp yeniden yapmak?
Bu hangi aklın ürünü?
Acaba kendi parası olsa böyle bir şey yapar mıydı?
Bu sorunun cevabını sizlere bırakıyorum.
Sevgili okuyucularım,
Belli ki burada maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.
Bağcının kim olduğunu söylemeye gerek yok tabii siz onu çok iyi tanıyorsunuz.
Yık sayın başkan hepsini yık nasılsa babanın parası değil, nasılsa hesap soran da yok.
Ancak!
Yaptığını bari düzgün yap.
Caddeye boydan boya yirmi beş santim kalınlığında beton dökmüşsünüz, yarın arıza olduğunda ne yapacaksınız? su patlar, kanal patlar, elektrik telefon arıza yapar, hele hele de doğal gaz arızası olur.
Önerim.
Belediyeye bol miktarda beton kırıcı alın.
Yoksa!
Yandı gülüm keten helva!!!
Kalın sağlıcakla
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)