KIRIN ZİNCİRLERİ

Bu memleket hep ben bilirim diyen yöneticilerden çekti  ne çektiyse..

Herkesin her şeyi bilmesi mümkün değil ama bir de yönetici kesimi  hemen küsen cinsinden ise ,üstüne üstlük de kendisini dev aynasında görüp de rahmetli Barış Manço’nun “Ben bilirim” şarkısını çalıp söylüyorsa vay halimize ….

Buda nerden çıktı diyeceksiniz…

Bakın etrafınıza yerel gazete ve Tv’lere bakınız kimlerin oralarda nasıl ahkam kestiğini göreceksiniz… Toplantılarda hep onlar konuşur, davet verirler yine kendileri konuşurlar…

Kendisine sus diyecek olmadığından bu güne kadarda hep poh pohlandıklarından kendilerini bu kişiler dev aynasında görürler…

Bunları kimseyi hedef alarak yazmadım …Aklınıza biri mi geldi yazdıklarıma bakarak bunların kimler olduğuna siz karar verin ve gazetemizin internet sayfasından isimler varsa yazın bize…

Gelelim diğer konulara

Kalıcı konutlar bağlantı yolu diye aylardır yazıyorum.. Bu yol bitti.. Bu yolda koca koca delikler oluşmaya başladı. Bu yolda asfalt bir şeride iki bölümde döküldüğünden iki şeridin ek yerleri ayrılmaya başladı.. Ama dinleyen yok yarın kar yağdığında çukurlar büyüyecek yenileri açılacak. Kalıcı konutlar yolunda çukurlardan kaza yapanlar hemen belediyeyi dava etmeliler  çünkü yol belediyenin ,yol sizinse yaptırın öyle köprülerin üzerine belediyenin atlı  logosunu koydurarak  bu yoldan kurtulamazsınız…

Yazıyorum ama bazıları bana kızdıklarından dediklerimi dikkate bile almıyorlar,  almıyormuş gibi gözüküp aradan zaman geçince de yapıyorlar..

Ne gibi derseniz

Kalıcı konutlar yolunda Kuyumcu Hacı Ali köprüsünün iki tarafında bulunan aylardır üzerindeki Türkiye şeklini kaplayan kırmızı maddenin sökülmesini ısrarla yazmamdan sonra geçtiğimiz günlerde sadece sökük olan değil sağlam olanda elden geçirildi ve Türkiye şeklinin üzerine yine at içeren belediye logosu konuldu…

İstanbul caddesine ağaçlar dikildi… Dikilen ağaçların Sapanca’dan alındığı ve tanesinin 800 TL gibi bir rakamda olduğu bilgisi geldi… Peki eskiler kesilirken ne demişlerdi dallar vermiş, yamuk büyümüş gibi  masallar anlatılmıştı sahi yeni dikilenlerin ne kadar düzgün olduğunu göreniniz var mı ? eskilerle arasındaki fark nedir sizce.. Bu kadar para vermeye değer miydi ?,koca yazı bir ağaç gölgesine girmeden geçirmeyi kesenler biliyorlar mıydı ?

Tabii resmi ağızlardan değil, kendileri bu konularda çok ketumlar, hani belediye şirketlerine yönetici konumundakilere kaçar TL oturum hakkı verildiğini hala açıklamadılar.. Mutfak sanatları merkezi dedikleri yerde görevlendirdiklerini ne kadar maaş yada müdürlük veya bir başka isim altında para ödediklerini de açıklamadılar. .Bunu niye soruyorsun derseniz bu kişilere verilen para bizim paramız ve yapılandırmalarla su parası ile yada bir başka şekilde verdiğimiz paralar cevabını da bilmemiz lazım…Bu arada bu konuya son bir not belediyenin hangi bankalardan ne kadar, kaç faizle krediler aldığını bileniniz var mı ? sonrada belediyenin ekonomik durumu düzeldi demek sizce doğrumu ?

Cedidiye meydan projesi mahkemelerin bitmesini bekliyormuş. İstanbul caddesini aylardır bitiremeyen ,İnönü parkını millet bahçesine çevirip milleti parka sokamayan zihniyet Cedidiye’yi de halletmeden sakın o projeye başlamayın…  bay yetkili yada yetkililer bekleyin şurada erken seçim ihtimalleri gün geçtikçe çoğalıyor bakarsınız erken seçime yerel seçimleri de koyarlar ,seçim olsa da kalır mısınız gider misiniz bilinmez ama o meydanı şimdilik katletmeyin..

Bolu’da kurulan Köroğlu kooperatifi ile ilgili haberimizi okudunuz..kooperatifçilik yürümüyor diyenlere en güzel örneklerden birisi…Şimdi birileri burun kıvırır ama kooperatif sadece mantar üretmekte kalmıyor, iza buğdayı üretiyor, fasulye üretiyor,ev eriştesi yapıyor ,her şeyi yapıyor Bolu’ya giderseniz  Gölcük yolu üzerinde satış mağazasını gezin hatta kahvaltıya gidin yemeklere gidin üretilenlerden yapılanları afiyetle yiyin…Kooperatif bu kadarla kalmıyor dedim ya…bu kooperatif tarafından Bolu merkezde 3 ay içinde bir de KONSERVE  fabrikası kuruluyor. Bolu üreticisi üretecek ürettiğini de kim alacak derdine düşmeden  direk konserve fabrikasına satacak…Çünkü fabrika üreticiye alım garantisi verecek…

Düzce’de ekmeğe zam geldi…

Kimse çakmadan kimse uyanmadan ekmeğe zam geldi…

Ülkenin dört bir yanında halk ekmekler var belediyelere ait…Ekmeği ne kadar hesaplı satıyorlar.. Düzce’de böyle bir şey yok.. Zam gelince Belediye başkanı Faruk Özlü halk ekmeği kurarız dedi  ve  ekmeğin gramı bir anda 20 gram arttı.. Madem bu kadar güçlü bir ses çıkıyorsa başkandan tüm zammı niye geri aldırmadı…

Ekmek demişken millet ucuz olsun diye  bayat ekmek peşinde koşarken, her fırında normal ekmek dışında onlarca  ekmek çeşidi varken  bu zam hep niye normal ekmek üzerinden hesaplanıyor…

Başlık da dedim ya…Kırın zincirleri kendinizi dev aynasında seyretmeyin, halkın arasında dolaşın ama gerçek halkın arasında… işi tıkır olanın, çevresi olanın  peşinde değil….İş arayanın, çocuğuna kitap alabilmek için kara kara düşünenin, üniversiteyi kazanıp yatacak yer arayanın , Yaz günü tabandaki  taşlardan ayağı yananın ,yağmurda bileğe kadar suya batanın, koca yaz geçti kendine dinlenecek bir park bulamayanın yanında gezin ama tek başınıza korumalarla müdürlerle değil sade vatandaş olarak….