NEDEN “AHALİ”..!

“AHALİ” kelimesi günlük hayatta sıklıkla kullanılan kelimelerden bir tanesidir.

“AHALİ”, Arapça dilinden Türkçe’mize geçmiş kelimelerden de bir tanesidir.

“AHALİ” kelimesinin TDK (Türk Dil Kurumu) sözlüğündeki anlamı da şudur:

– Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, yani HALK demektir.

Hatta AHALİ renk demektir, düşünceler demektir, çeşitlilik demektir.

Pekâlâ; bana sorarsanız neden AHALİ,

Efendim, Hırsıza hırsız diyemeyenlerin içindeki fırtınaya dil olmak için AHALİ,

Haksızlığa dur diyebilenlere ses olmak için AHALİ,

Mazlumun yanında, zalimin karşısında olmak için AHALİ,

Yerine göre “Ebu Zer El-GIFFARİ” olup gerçekleri şamar gibi yüze vurmak,

Yerine göre “Bilge Kağan” olup Törensizlere TÖRE’yi anlatmak için AHALİ

Yerine göre de “Gazi Mustafa Kemal” olup yedi düvele kafa tutmak için AHALİ …

Düzce’de onlarca gazete var, onlar yetmiyor mu ki bir de siz çıktınız diyenlerin seslerini duyar gibi oluyorum.

Haklısınız, lakin ben bu gazetenin kurucularından bir söz aldım onu hatırlatayım hemen. Bu gazetede her köşe yazarı fikirlerini açıkça yazabilir ve hiçbir fikrin güdümünde değiliz çizgimiz nettir dendiği için AHALİ dedim.

Diğer yazar arkadaşlarımı ve gazeteleri tenzih ederim, ama yerine göre de münasip bir lisanla tenkit ederim. Şunu yazma, şuna dokunur. Bunu yazma, buna dokunur çaresizliğini yaşamamak için AHALİ dedim.

Yerine göre Yüce Allah’ın (C.C.) “Ey..! Akıl sahipleri düşünmez misiniz?.. “ emrini hatırlatacağız bu sayfalardan, yerine göre “Birlikte Rahmet, ayrılıkta azap vardır..” diyen kutlu Peygamberin sözlerini hatırlatacağız. Ama küsmeyeceğiz birbirimize, hele arkamızdan hiç konuşmayacağız.

Yerine göre “Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes TÜRK’tür..” diyeceğiz, yerine göre de Kafkaslardan eseceğiz ezgilerimizle, yerine göre Balkanlardan bir Türkü olarak gürleyeceğiz. Hiç birimiz birbirimize üstünlük taslamayacağız. Çünkü biz bu yörenin AHALİ siyiz.

Ne Mutlu TÜRK olana değil de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..” sözünü kendimize rehber edineceğiz.

Dertlerimiz bir, tasalarımız bir, neş’emiz bir. Hiçbir cemaatin veya tarikatın güdümünde de değiliz.

“İnsana sadakat yakışır görse de ikrah. Yardımcısıdır doğruların hazreti Allah..” diyen Ziya Paşa gibi defe konulup çalına da biliriz, lakin doğruluktan şaşmayacağımız için AHALİ.

Siyasi Partiler ülkemizin refahı ve adaleti için birer araç, ama asla hatalarına göz yumacak kadar amaçlaştırmamak için DÜZCE AHALİ dedik.

Uzun lafın kısası “Eyyy! Düzce ahalisi, duyduk duymadık demeyin..!” DÜZCE AHALİ 29 Ekim’de ilk sayısını çıkardı.. Bilin istedim….

Sağlıcakla kalın..