Siz Ne İstiyorsunuz Bu Genç Kadınlardan?

Dünden beri sosyal medya trol ve tahrik edici söylemleri ile Türkiye gündemini geren, Akit adlı tv ye konuk olan sözüm ona Prof bir şahıs ( isim vererek daha fazla reklam etmeyelim) katıldığı programda, üniversitelerin fuhuş yuvasına döndüğünü söyledi.

Eğitimci  birisine yakışmayan bir söylem. Burada size namus bekçiliği yapan kişilerin, aslında kapalı kapılar ardında neler yaptığını anlatmayacağım. Özellikle Sn Cumhurbaşkanının her konuşmasında, “Kişisel özgürlüklerin en çok arttığı dönem, bizim iktidar dönemimiz oldu” demesine karşın, özel yaşantıya nasıl bu kadar karışıldığını da anlatmayacağım tabi…

Neyse.

Şimdi merak ediyorum ve bu zat’a soruyorum, öyle bir şey olduğunu gözlerinizle gördünüz mü???

Elinizde kanıtınız var mı?

Kanıtınız var ise Ahlak Masası ekiplerine haber verin. Gerekli araştırma ve soruşturma açılsın, sonrasında da gereken ceza varsa verilsin.

Bu arada aklıma atılan bir tweet geldi. Arkadaş demiş ki “ Komşular kızlı erkekli evde kalıyoruz diye polis ekiplerine haber vermiş, şimdi hep beraber ev de kızları arıyoruz, umarım buluruz.” 😊

Konumuza dönersek eğer kanıtınız yok ise sadece bu sizin derslerinize gelmedikleri, el ele gezdikleri, yada sarıldıkları için ürettiğiniz düşünce ise sizlerin nelerden etkilenip, ne fanteziler kurduğunuzu düşünmek bile istemiyorum.

Şunu unutmamak lazım, asıl bu ülke din kisvesi altında, abi ve ablaların olduğu özel evlerde, beyin fuhuşu yapıldığını, zihinlerin yıkandığını ve 15 Temmuz kalkışmasında da yıkanan beyinlerin, kendi hayatları başta olmak üzere nice hayatlar yıktığını gördü.

Bu ileri görüşlü tayfanın sahip olduğu, derslere gelmedikleri için, kesin bunlar aşk yaşıyor diyerek oluşturduğu ön görüsü, fetöcüler içinde olsaydı da,  keşke bu millet bu acıları yaşamasaydı. İşte o zaman belki, o da belki, sizi anlamaya çalışırdık.

Bu hocaya sormak lazım…

2007 yılında Sakarya Üniversitesi öğrencisi bir genç kadın, yine aynı üniversitede okuyan bir şahıs tarafından, arkadaşlık teklifini kabul etmedi diye, sınavdan çıkıp yurduna giderken silahla öldürüldüğünde neredeydiniz?

Siz kadınlarımıza hayır deme cesaretini ne kadar veriyor ve onları ne kadar koruyabiliyorsunuz?

Bunları yapamıyor ama tutup TV’lerde, üniversite de okuyan genç kızlarımızın hepsini namussuzlukla suçlayabiliyorsunuz.

Yanlış…

O üniversitede babasının kılı kırk yararak para ayırdığı, okumaya gönderdiği kızı var.

O üniversitede dinini, imanını çok güzel yaşayan, bir yandan da okuyan genç kızlarımız var…

O üniversitede gezip eğlenen ama derslerini çalışıp, vatana millete hayırlı olacak genç kızlar var…

O üniversitede geleceğin başarılı doktorları, uzaya gidecek ilk Türk roketini yapacak mühendisi yada astronotu var.

İlla bir meslek sahibi olmasına da gerek yok.

Üniversiteyi bitirip, anne olacak ve çocuğuna eğitim vermek için her şeyden vazgeçecek Anneler var Anneler..

Yine benzer bir söylem de başka bir hoca kisvesi altında konuşmasını gördüğüm bir şahıs tarafından geldi.

Dedeleeeeeer,

Babaaaaaalaaaar,

kızlarınızı nasıl üniversiteye gönderiyorsunuzzzzzzz.

Cehennemde sizler de yanacaksınıııııız.

İnsan merak ediyor…

Kaç kere cehenneme gittin yada cehennem ile nasıl bir bağlantın var da, sana her gün yananların istatistiği geliyor.

Eğer bir bağlantın varsa, tebrikler ateş zaten seni çağırıyor demektir. Dilersen 1 lira fark ile ateşini bir har daha büyük alabilirsin.

Siz şimdi onu bunu bırakın, asıl konu nedir biliyor musunuz?

Kişinin içki içmesi, aşk yaşaması, açılması kapanması vs değil.

Asıl konu eğitimli kadınların katıldığı bir sosyal toplumu engellemek.

Neden engellenmek isteniyor?

Çünkü kadının olduğu ortamda erkek küfür edemez, kendine çeki düzen verir. Belden aşağı rahatlıkla sallayamaz, içinde tutar.

Çünkü eğitimli kadın, yönetici olur, genel müdür olur. Ama Ataerkil toplumlarda da kadından emir almak raconu(!) bozar.

Aynı Yahudilerin kendilerini ayrı bir ırk olarak tanımlaması gibi, önünde duran et parçasının kendisine her şeyin en doğrusunu bilme yetkisini verdiğini düşünenler, farklı fikirlerin hele de bunların kadınlardan geleceğini asla kabul etmez.

Bunun önüne geçmek ister.

Çünkü ekonomik bağımsızlığı olan kadın, erkeğe, eşine muhtaç olmayacak, yaşama hakkı, sevinci elinden alınmadan dönüp arkasını gidebilecek ve ayakları üzerinde durabilecek.

O zaman “heyt HÖYTLER!!” anlamsızlaşacak ve erkekliği beş para etmeyecek.

Yukarı da bahsettiğim erkek modeli için daha acı bir şey olabilir mi?

Her toplum ve sosyal yaşamda, yanlış yapan kesim olacaktır. Ama bunu tüm üniversitede okuyan kadınlara mal edemezsiniz.

Ne sadece kadınlardan oluşan bir toplum doğrudur, ne de sadece erkeklerden.

Her ikisinin de iyi kötü yanları var ama bu topluluğun en güzel yanı, birbirini tamamlayıcılığıdır. Bu tamamlamanın anlamı bazen bir evlilik olabilir, bazen de Bion-tech firmasının kurucuları olan Türk karı-koca gibi hastalığın sonlandırılması olabilir.

Bırakın yargılamayı ve bağnazlığı da, çocuklarınıza vicdanı öğretin, şefkati öğretin, iyi insan olmayı öğretin, ahlaklı olmayı öğretin, Allah korkusunu öğretin.

Sonrasını bırakın onlar karar versin.

Mutlaka hataları olacaktır, aynı sizler gibi, bizler gibi. Ama düştüklerinde ayağa anneler babalar olarak, sizler kaldırırsanız, gençler artık önüne bakarak yürümeyi öğrenecektir.

Unutmayın Mustafa Kemal Atatürk ün dediği gibi “bütün ümidim, gençliktedir” onlara güvenin…