Bu işe ne zaman B.K karıştı

Lisedeyken kimya dersimizde her türlü formülün dayandığı temel faktörü öğrendik. ‘NŞA’ adı altında formülleri yazardık. NŞA; ‘Normal Şartlar Altında’ demektir. Aslında bu formülü hayatımızın bütününe uygulayabiliriz. Normal şartlar altında kimse kötü değildir. Normal şartlar altında meteoroloji mevsim normallerine göre hava durumunu açıklar. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün.

NŞA’yı bir tek alanda uygulamak mümkün değildir, istisnadır. O da politikacılardır. Politikacılarda genelleme yapılacak kadar istisnaların oranı çok düşüktür. Mesela çok kolay yalan söyleyebilirler, verdikleri sözleri yerine getirmezler. Memleket ve vatandaşlık çıkarları umurlarında olmaz. Çok daha önemlisi ve bana göre çok daha fenası; liderlerinin itaatkarlığı ve baskısı altındadırlar. Hiç bir zaman kendi düşünceleri ile hareket edemez, karar alamazlar. Kendi düşüncelerinin sınırı liderlerinin düşüncelerinin başladığı sınıra kadardır. Geçmiş yazılarımda bunu defalarca kere örneklendirdim.

Bunları neden yazıyorum biliyor musunuz? Alev İşler yüzünden.

Alev İşler; Düzce lisesini üstün derece ile bitirmiş, ODTÜ Makine Mühendisi, tiyatrocu,  yönetmen… Emekli. Son haliyle bizim çok sevdiğimiz ve takıldığımız MEKAN işletmesinin ortaklarından. Ben de emekli bir vatandaşım. Alev’in emekli maaşlarına zam yapılmasından sonra face’inde yazdığı yazıyı bu yüzden merakla okudum. Okudukça şaşırdım, küçük dilimi yuttum. Alev’i tanıyanlar bilir, küfür etmez. Ediyorsa ortada istisnai bir durum var demektir. Ama, Türkiye’de çok normal sayılabilecek, ‘zam’ konusunda sinkafı basınca doğrusu şaşırdım. Önce yazının giriş bölümünü yazayım:

“Yumurtadan peynire, tuvalet kağıdından deterjana hemen hemen her şeye son 6 ayda %80-%100 arasında zam gelmişken emekliye yapılan zam sadece %8.36 (yazı ile yüzde sekiz nokta otuzaltı). Enflasyon oranını da yıllık %14.6 açıkladılar. Yani 6 aylık enflasyon %7.3, gördüğünüz gibi zam enflasyonun üstünde diyecekler. Utanmayacaklar, yüzleri kızarmayacak, gözümüzün içine baka baka bir de yalan söyleyecekler… “ ( Noktalı kısımdan sonrasını yazamayacağım)

Siyasetçilerimiz ‘yalan’ söylüyorlar. Artık çocuklar bile bu durumun farkında… Nasıl mı? Bakın şöyle:

Siyasetçinin biri yol kenarında çamurla oynayan küçük bir çocuk görüyor, bunun yanına gidiyor ve soruyor:

-N’apıyon evladım burada çamurla?

-Siyasetçi yapıyorum amca.

-Nasıl yapıyosun?

-Su koyuyom, çamur koyuyom, birazcık da b.k koyuyom, oluyor.

Bizim siyasetçi son cümleye fena bozuluyor, sonra buna diyor ki:

-Bir daha siyasetçi yapma sen.

-N’apiyim amca başka bişi yapmayı bilmiyorum ki.

-Öğretmen yap, doktor yap, itfaiyeci falan yap işte.

Birkaç gün sonra aynı siyasetçi aynı çocuğu aynı yerde aynı şeyleri yaparken görüyor ve yanına gidiyor:

-Yine n’apıyosun burada?

– Öğretmen yapıyorum amca.

-Öyle mi? Ne güzel, nasıl yapıyorsun peki?

-Su koyuyom, çamur koyuyom oluyor.

-Niye b.k koymuyorsun?

Çocuktan bomba cevap geliyor: ‘Eee b.k koyunca siyasetçi oluyor!’