banner
Güncel

1915 ve GÜNÜMÜZ

Dostlarım, bildiğiniz gibi bu hafta 18 Mart Çanakkale Zaferinin 106. yıl dönümünü yurt genelinde düzenlenen etkinliklerle ve insanlarımızın sosyal medyalarından paylaştıkları güzel sözler ve resimler ile geride bıraktık… Ancak Çanakkale..

1915 ve GÜNÜMÜZ

Dostlarım, bildiğiniz gibi bu hafta 18 Mart Çanakkale Zaferinin 106. yıl dönümünü yurt genelinde düzenlenen etkinliklerle ve insanlarımızın sosyal medyalarından paylaştıkları güzel sözler ve resimler ile geride bıraktık… Ancak Çanakkale Geçilmez ruhunun günümüz yansımasına baktığımızda kültürümüz ile bağımızın büyük ölçü de bir kopuş yaşadığını gözlemlemekteyim maalesef…

Böyle bir yargıya nasıl ulaştığımı soracak olursanız müsaadenizle Vatan Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Safahat adlı eserinde kaleme aldığı Çanakkale Şehitlerine adlı şiirinin bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum…

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde gösterdiği vahşetle bu: bir Avrupalı’

Dedirir yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.

Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,

Ostralya’yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…

Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz…

Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.

Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbâb,

Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Üstadın kaleme aldığı bu muhteşem şiirin koyu yazılmış kelimelerinin anlamlarını kaçımız biliyoruz bugün… Bu şiirin bir kısmı sadece, şiir daha uzun ve bizlerin “Şair burada ne demek istemiş acaba?” diye üstüne düşünebileceğimiz yerlerin sayısı oldukça fazla… Hâlbuki Vatan Şairimizin ve Çanakkale Ruhumuzun bir bileşimi olan bu şiir yazılalı daha kaç sene oldu ki, anlamını yitirir oldu…

Bir toplumun kökleri ile olan bağını, kültürü ile ilişkisini, tarihiyle alakasını kesmek istiyorsanız onların dilini ve kelimelerini ele geçirmeniz yeterli olacaktır… Biz de bugün tarihimize büyük bir bağla bağlı olduğumuzu dile getirip, kökenimiz ile gurur duyarken o günleri en net şekilde bize aktaran dönemin usta kaleminin şiirini anlayamaz noktaya gelmiş bulunuyoruz…

Bizler her sene anma törenleri düzenleyip o günlerin anısını yaşattığımızı düşünüyoruz ama Çanakkale Ruhunun özünde yatan vatan aşkının içi pek de dolu değil gibi bu günlerde… Kültürümüzle olan bağımızı sağlayan kelimelerimizi, dilimizin renklerini, şiirlerimizi ve daha nice önemli metinlerimizi ilk günkü kadar derin anlamları ile tarih boyu hatırlamak ve atalarımız ile olan bağımızı her daim kalıcı kılacak yarınların hayaliyle…

Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,

Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

Kalın sağlıcakla…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL