Bu hafta sizlere bir “aşçı tabağı” hazırlamak istedim. Gündeme dair ne varsa olsun bu yazının içinde dedim ve başladım yazmaya… Evet dostlarım, malumunuz kadın cinayetleri durmaksızın devam ediyor bir türlü..
Bu hafta sizlere bir “aşçı tabağı” hazırlamak istedim. Gündeme dair ne varsa olsun bu yazının içinde dedim ve başladım yazmaya…
Evet dostlarım, malumunuz kadın cinayetleri durmaksızın devam ediyor bir türlü önüne geçilemiyor ve aslına bakarsanız önlemek için de bir adım atılmıyor, ölen ölüyor iki gün yası tutuluyor ve unutuluyor ancak bu vahşeti yapan caniler belli bir süre ceza alıp sonrasında toplumun içinde yaşamaya devam ediyor… Hatta bazıları “delil yetersizliğinden” (Artık o delillere ne olduysa?) adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor ve başka kadınlar için tehdit oluştursun diye resmen elini kolunu sallayarak toplumun içine karışıyor… Önerim, kadına şiddet gösteren, göstermeye teşebbüs eden, cinsel saldırıda bulunan, bulunmaya teşebbüs eden herkesin bir mobil uygulama ile fişlenmesi… Evet, böylece kimin tacizci, kimin şiddet eğilimi olduğu toplum tarafından net bir şekilde bilinir ki bu insanların konum bilgileri kullanılarak yaşadıkları yerler de bu uygulama ile herkese açık bir şekilde paylaşılmalı, hepimizin sevdikleri var, bu yöntem ile cani ruha sahip psikopatlardan onları koruyabiliriz diye düşünüyorum… Efendim insan hakları diye bir şey var olur mu öyle şey? Olur efendim, bal gibi olur… Aksi takdirde caydıramayacağız bu topu topu iki yıl yatar çıkarım diye düşünen canileri…
Kadına şiddet sadece fiziksel olarak değil sözlü olarak da gerçekleşiyor toplumumuz da ve belki fiziksel şiddet kadar çok can yakıyor dostlarım… Bu vesile ile Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu beyefendinin, kıymetli annelerine yapılan sözlü saldırıyı kınıyor, adalet sistemimizden, kendini bilmez bu ahlaksızların bir an önce en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum…
Yine adalet sistemimizden ivedilik ile çözüme ulaştırmasını istiyorum, Cuma namazına giderken, evinin önünde saldırıya uğrayarak darp edilen Sayın Selçuk Özdağ’ın yaşamış olduğu bu hain pusu girişimini… Ayrıca, Orhan Uğurlu ve Afşin Hatipoğlu’na yapılan saldırılarında aydınlatılıp gerekli cezaların verilmesini istiyorum…
Ve istemiyorum, EYT mağdurlarının bir de GSS mağduru olarak anılmasını… Bunca yıl hizmet ettikten sonra en azında sağlık hizmetlerine ücretsiz ulaşım hakları olsun istiyorum… Yaşadığı mağduriyet GSS borcu ile artan vatandaşın sağlıktan ücretsiz yararlanabilmesini istiyorum ve bu dileğimi de aşçı tabağımda sizlerle paylaşıyorum…
Soğuk hava, buzlu yollar ve kaldırımlar, küresel ısınma, kuraklık, salgın hastalıklar, aşı ve aşının tedarik zinciri gibi aşçı tabağımız da yer alması gereken başlıklara da, başlık olarak değindikten sonra hepinize sağlıklı ve huzur dolu bir hafta diliyorum…
Kalın sağlıcakla…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)