banner
Güncel

21.YIL

Düzce’nin il olmasının üzerinden 21 yıl geçti… Yıl dönümlerinde her zaman ve her yerden aynı ses yükselir.. “Aradan geçen yıllar içinde Düzce her geçen gün ileri gitti, yenilendi…Bir sene sonra..

21.YIL

Düzce’nin il olmasının üzerinden 21 yıl geçti…

Yıl dönümlerinde her zaman ve her yerden aynı ses yükselir..

“Aradan geçen yıllar içinde Düzce her geçen gün ileri gitti, yenilendi…Bir sene sonra çok daha güzel olacak.”

Ya…ben bıktım bu hikayeleri dinlemekten …

Efendim neymiş, 21 yılda çok şeyler yapılmış..

Hadi bir bakalım 21 yıl önce olanlara …

Düzce’nin büyük bölümü yıkılmış…sokak görünümündeki caddelerimizin çevresi boşalmış…en azından bir hastane caddesinin çevresi neredeyse boşalmış halde, Atatürk bulvarının çevresi de  keza aynı… Aydınpınar caddesi ise zaten boşalmış .. Hep konuşulan Eskişehir’in Porsuğu  ile kıyaslanan Asar suyunun çevresi bile boşalmıştı….bunları çoğaltmak mümkün bir dönemin en havalı caddesi Mehmet Akif caddesi bile genişletilebilecek haldeydi….

Sonra ne oldu …önce sokak görünümlü caddelerin genişletilmesine kadar verildi.. Kollar sıvandı … o günlerde istimlak edilmesi bile çok kolaydı çünkü insanlar arsalardaki hisselerini çok ucuz fiyatlardan sattılar. Türkiye’de bu gün ki gibi  ekonomik sıkıntı da yoktu.. Devletten rahatlıkla para alınabiliyordu.. Deprem yardımları durmaksızın yapılıyordu, prefabriklerde veya çadırlarda oturanlara  yardım için malzeme veya para  insanlar vardı…

Bakın depremin hemen arkasından yazıları sitemizde en çok okunan yazarlarımızdan olan oğlum Tolga İbrahimoğlu, o günlerde Sakarya üniversitesini kazanmıştı. Adapazarı’na kayıt için ve yurt yada ev bulmak için gittiğimiz de yollar geçilmez haldeydi, yollar bozuk. Az hasarlı denilen binaları öğrencilere kiralanmak için ev sahipleri ellerini oğuşturuyorlardı. (bu bizde de oldu) Alt yapı yok olmuştu binaların çoğu hasarlıydı yurt olarak prefabrik bir bina bulduk.. Moraller bozuktu ve okulun açılması hayal gibiydi.. Adapazarı’na bakınca, Düzce’nin alt yapısı sağlamdı, yollar düzgündü…

Zaman geçti gitti..% 80 civarındaki binaları yıkılmış sokak görünümlü caddeler genişleyecek derken daraldı eski haline geldi.. Sonra önce 2, sonra 3, sonra 4 katlı binalar yükselmeye başladılar.. 21 yıl sonra daha da yükselmeye devam  edecek, Asar suyu için  her seçim döneminde çizilen projeler hiç görülemedi. Projeler hayalde kaldı. Yıkılan binaların yerine aynıları yapıldı…

Bakın bir kentin en önemli binası Valilik binasıdır.. Ardından Belediye binası gelir..

Düzce’ye geldiğinizde Valilik binasına baktığınızda ne düşünüyorsunuz bilemem ama ben düşündüklerimi yazsam bu ödüllü binaya hakaretten tazminata mahkum olurum.. Belediye binası da aynı  Valilik binasına göre daha görkemli ama ,bu gün belediye hizmetleri parçalara bölünmüş halde ,Düzce’nin dört bir yanında  müdürlükler var.. Başkanın mekanı ise kültür merkezi….

21 yılda Düzce’nin tek görkemli binası Adliye binası ki o binanın yapılması için çok çaba sarf eden sayın Metin Yandırmaz’ı hatırlamadan geçemeyeceğim.. Keşke Valilik adliye binası gibi görkemli  olsaydı.

Deprem sonrasında ilk yapılanlar  kalıcı konutlardı. Onunda adını 20 yıl sonra değiştirdiler. Hiç bu güne kadar 20 yıl kullanılan herkesin alıştığı bir isim depremi hatırlatıyor diye değiştirilir mi. Elbette depremi hatırlatacak. Ama ismi değiştirenler depremi bilmedikleri için kendilerini bir şey yaptık diye görebilmek için ismi değiştirdiler… (Son dönemin Düzce’deki tek eseri isim değiştirmek)

Kalıcı konutlar yolunda bile yapılaştırmayı yolun dibine başlattınız ,hani oradan raylı sistem geçecekti.. Hani oradan insanlar rahatlıkla kalıcı konutlara ulaşacaklardı.. Daha kenarında yaya kaldırımı bile yapılacak yeri bulunmayan ,kalıcı konutlar yolunda artık genişletme imkanı bile kalmadı…

Sonra bana 21 yılda geliştik ilerledik hikayesini anlatıyorlar.. Bırakın hikayeleri gerçekleri dile getirin…

O da nedir biliyor musunuz….

Tüm siyasetçiler olarak tek söylemeniz gereken BECEREMEDİK olmalıdır…

Bu arada Adapazarı gelişti, herkesin gezmek için alışveriş için tercih ettiği kent oldu.. Deprem için dünyadan gelen yardımlardan yararlandı.. yani yaşanacak kent oldu…(dönemin Sakarya büyükşehir belediye başkan yardımcısı Selahattin Aydın’ın yaptıklarını da göz ardı edemeyiz)

Biz mi hikaye dinlemeye devam ediyoruz…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner
banner

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL