Hariçten gazel

Sevgili okuyucularım.

Bu günden itibaren bu köşede sizlerle birlikte olacağız. Bir çok konuda görüş ve düşüncelerimizi buradan siz değerli hemşerilerimizle paylaşacağız. Doğru gördüklerimizi takdir ederken, eksik ve yanlış bulduklarımızı da  üslubumuzu asla bozmadan yapıcı bir dil kullanarak sizler adına sorgulamak ve anlatma gayreti içerisinde olacağız.

Amacımız daha güzel,  daha yaşanabilir bir şehrin ortaya çıkmasına katkı sağlamaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle yayın hayatına yeni başlayan Ahali gazetesine yayın hayatında başarılar temenni ediyorum.

 

500 günlük icraat ve Sorular.

Sevgili okuyucularım hepinizin bildiği gibi Düzce belediyesi uzun bir yolun ilk 500 günü adlı bir kitapçık yayınladı.

Ben de bu kitapçığı bütün dikkatimle inceledim ve bazı konuların daha net anlaşılabilmesi için sorular oluşturdum.

Başlıklar halinde gitmek gerekirse;

BELEDİYE BORÇLARI

Kitabın en başında,

Belediye Borçları yer alıyor.

Bir tablo verilmiş, bu tabloya göre

2014 yılında Mehmet Keleş 190 milyon borçla belediyeyi  devralmış, 2017 de 329 milyon borçla devretmiş.(arada oluşan  fark 139 milyon, süre ise 3,5 yıl)

329 milyon borç devralan Dursun Ay bir buçuk yıl sonra 477 milyonla (aradaki fark 148 milyon) yeni başkana devretmiş.

Yeni başkan ise dokuz ayda bu rakamı 41 milyon eksilterek 436 milyon liraya indirmiş.

Gerekçe olarak da bankalarla olan faiz oranlarının düşürülmesini ve borç yapılandırmalarını göstermiş.

Şimdi soruyoruz,

• Mehmet Keleş döneminde yapılan yatırımlar ve borçlanma oranları nedir?
• Bir buçuk sene gibi kısa bir sürede hiç yatırım yapmadan Dursun bey’in yaptığı borcun kaynağı nereden gelmektedir?
• Yine hiç yatırım yapmadan faiz oranlarını değiştirerek borç eksiltmek faaliyet programının en başına yazılacak kadar önemli bir hizmet midir?
• Beş yüz gün yaklaşık bir buçuk sene etmesine rağmen neden dokuz ay olarak sınırlandırılmıştır?

 

MİLLET PARKI

Düzce merkezde hepimizin bildiği Anıtpark meydanı, Avni Akyol parkı ve İsmet İnönü parkları var. Bu parkları yıllardan beri kullanıyoruz . Millet parkı son yıllarda sıkça duyduğumuz bir park şekli.  En çok da İstanbul Atatürk hava limanı taşındıktan sonra yerinin İstanbullular için büyük bir park alanına dönüştürüleceği açıklamasıyla gündeme geldi. Yani aslında konu böyle hava limanı, eski fabrika alanı veya orman kurumuna, tarım kurumuna ait büyük çaplı şehir içerisinde kalmış alanların Millet Parkı adıyla şehre kazandırılması meselesi

Şimdi sorularımız şunlar,

• Zaten park olan yerlerin yeniden park haline dönüştürülmesi millet parkı mantığına uygun mu?
• Bu parklarda mevcut olan belediyeye ait birkaç yıl önce yapılmış binaların yıkılarak benzeri binaların yapılması israf değil mi?
• Burada yıllardan beri hizmet yapan müstecirlerin deyim yerindeyse don gömlek dışarı atılması hem kendilerini, hem çalışanlarını, hem de müşterilerini yani Düzceli hemşerilerimizi cezalandırmak olmuyor mu?

 

ÇÖP SORUNU

Çöp konusu Düzce’nin en büyük sorunlarından birisi. Hala küçük melen kenarında vahşi depolanıyor.

Kronolojik olarak yapılanları sıralamak istiyorum.

2004 de Mehmet Keleş döneminde yer tespit çalışmaları başladı. Sonra Çevre Bakanlığı diğer dört vilayette birlikte Düzce’yi pilot şehir ilan etti.

Ancak ne yazık ki bulunan altı farklı yer, çevre komisyonundan çeşitli sebeplerle onay alamadı.

Dönem değişti İsmail Bayram bey yer sorununu çözdü ihaleyi yaptı.

Yine devir değişti yeniden başkan olan Mehmet Keleş işi tamamladı. Tesis hizmete girdi . Sekiz ay ilçeler köylerde dahil çöpler buraya döküldü.

Bu arada şu anda icraat programında bahsettiğiniz modern tesisin ihalesi de bu dönemde yapıldı.

Sonra yanlış bir mahkeme kararı neticesinde bu tesis kapatıldı.

Bir yıl sonra yanlışın farkına varıldı çevre bakanlığı yeniden tesisi hizmete açtı, ancak tesis yine sizin kararınızla hizmete giremedi.  Bakanlık gücünü kullanarak oradaki vatandaşlara tesisi açtırmama sözü vermişti.

Şimdi soruyorum

• O gün verdiğiniz sözden dönüp bu tesisi yeniden açacak mısınız?
• Enerji üretmek için depolamaya ihtiyaç olduğu bilindiğine göre oradaki vatandaşlar buna müsaade edecekler mi?
• Göstermiş olduğunuz proses, çöp ayrıştırmadan öteye gidecekmiş gibi görünmüyor. Siz direk olarak çöpü mü yakacaksınız yoksa depolayıp biriktirdiğiniz gazı mı yakacaksınız?
• Kaç MW enerji üreteceksiniz ve Düzce Belediyesi bundan ne pay alacak?

 

 COVİT 19

Covid 19 virüsü uzun zamandan beri tüm dünyada ve ülkemizde etki göstermekte. Başta sağlık bakanlığı olmak üzere bir çok kamu kurumu,  özel sektör, sivil inisiyatifler çeşitli şekillerde müdahaleye katkı sağlıyor. Elbette ki belediyelerin de sürece bir çok açıdan katkısı oluyor.

Başta böyle bir salgının etkisinin ne olacağı bilinmediği için, özellikle yeterli sayıda maske stokunun olmaması dolayısıyla, karaborsa ihtimalini ortadan kaldırmak için tedbir alınması zorunlu hale gelmişti. Düzce Belediyesi de sürece katkı sağlamış, maske üretim atölyesi kurmuştu.

Şimdi Sorumuzu soralım

• Karaborsa tehlikesi geçtiği, her eczanede hatta marketlerde  çok ucuz fiyatlara maske bulunabilirken bu konuyu bir iddia haline getirip milyonlarla ifade edilen maske üretimi doğru bir karar mı?
• Bu maskeler ne kadar hijyenik şartlarda üretiliyor?

 

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Düzce’de ilk kentsel dönüşüm kararı Camikebir Mahallesinde 2004’te Mehmet Keleş döneminde alındı.  İşlemler İsmail Bayram dönemine sarktı. Mahkemeler bu dönemde tamamlandı. İkinci Mehmet Keleş döneminde de proje bitirildi.

Birinci kentsel dönüşümü tamamlayan Düzce Belediyesi, eski sanayi sitesi kentsel dönüşüm kararını  Mehmet Keleş’in ikinci döneminde aldı.

Projenin yapımı, arazi ölçümleri, binalardan karot örneklerinin alınmasının ardından alan8 riskli alana dönüştürüldü ve Çevre Bakanlığına sunuldu.

Bakanlık onayından sonra bakanlar kuruluna 41. Kentsel dönüşüm projesi olarak sunuldu.  Tarihler 2016’yı gösteriyordu.

Şimdi sorularımız soralım

• 2016’da her şeyi bitirilmiş, tam da sizin bakan olduğunuz dönemde Bakanlar Kuruluna sunulmuş bu proje neden iptal edildi?
• Şimdi sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi 4,5 yıl sonra ayrı projeye sıfırdan başlamak doğru mu?
• Küçük Sanayi Sitesinde doluluk oranı henüz yüzde 40’larda iken kentsel dönüşüm kararını bu şartlara bağlamak ne kadar gerçekçi?

 

KONURALP ANTİK TİYATRO KAZISI

Konuralp Antik tiyatro kompleksinde yapılan bazı kazı çalışmaları kültür ve turizm bakanlığı ve üniversite bünyesindeki arkeoloji bölümü ortaklığı ile yürütülüyor.

Şimdi sorumuzu soralım

• Bu konuda sadece vasıfsız işçi desteği sağlayan, sanki işin tamamını kendi yapıyormuş havazı estirmenin sebebi nedir?
• Bu konuda siyasal rant mı sağlanmaya çalışılmaktadır?
• Bu konunun haksız yere sahiplenilmesi işin asıl sahibi kurumlara karşı saygısızlık değil midir?

 

DÜZCE KASRI

Devrin Valisi tarafından orman alanına kaçak yapılan ve yıkılmasına karar verilen Düzce Kasrı Mehmet Keleş döneminde sosyal tesis yapılmış, uzun yıllardan beri de Düzcelilere hizmet ediyordu. Bu dönemde tamir tadilat kararı alındı. Tamir ve tadilat bitmek üzereyken ani bir kararla yıktırıldı.

Soruyoruz…

• Halkın parasıyla yapılmış bu ve buna benzer bir sürü hizmetin çeşitli bahanelerle yıkılması yok edilmesi borçtan harçtan bahseden bir idare için israf değil mi?
• Düzce Belediyesi bu konuda kamuoyunda meydana gelen rahatsızlığı görüyor mu?

 

DÜZCE ULAŞIM

Toplu taşıma bir şehirde belediyelere verilmiş imtiyazlı bir konudur. Belediye halkın ulaşım ihtiyacını karşılamak zorundadır. Yaşanan depremlerden sonra coğrafi olarak aşırı büyümek zorunda kalan şehir sınırları belediyeyi en çok ulaşım organizasyonu konusunda zorlamıştır.  Son dönemde yeni bir karar alınarak araçlar küçültülmüş, sayıları artırılmıştır.

Şimdi soruyoruz

• Bu özelleştirme içerisinde müstecire gelir garantisi verilmiş midir?
• Pik saatlerde alana sürülen belediyeye ait otobüslerin geliri ortak havuza mı aktarılmaktadır? Bu durum belediyeyi zarara uğratmak değil midir?

 

Evet sevgili okuyucularım. Biz merak ettiklerimizi sizler adına sorduk ve takipçisi olacağız. Başta ifade ettiğim gibi amacımız sadece doğruların bilinmesi ve uygulanmasıdır.

Kalın sağlıcakla…