Bir türkü vardır dostlar bilirsiniz, “Bayram gelmiş neyime, Anam, anam garibem. Kan damlar yüreğime Anam, anam garibem…” diye devam eden türkü, Bir Ramazan’ı da, bayramını da eda ettik yasaklı..
Bir türkü vardır dostlar bilirsiniz,
“Bayram gelmiş neyime,
Anam, anam garibem.
Kan damlar yüreğime
Anam, anam garibem…” diye devam eden türkü,
Bir Ramazan’ı da, bayramını da eda ettik yasaklı günlerde hep beraber.. Herkesin geçmiş bayramını kutlarım..
Yasaklı dedim de, bu yasak belirli bir kitleye olduğu gerçek.
Mübarek Oruç ayının sonlarına doğru İSRAİL Yahudi devletinin üç dinin de kutsal saydığı KUDÜS’te yaptığı insanlık kıyımına şahit olduk hep beraber.
Güya sözüm ona her girdiği yeri gasp etmeyi ibadet kıvamında yapan Yahudi zihniyeti burada da yani FİLİSTİN’ de de arzı endam etti maalesef.
Biz TÜRK’ler tarihleri boyunca bir sürü devletlerle, bir sürü savaş yaptılar. Lakin bu savaşların veya direnişlerinde bir onuru olduğunu bilirler..
Yaşlıya, Kadına ve çocuklara, hatta hastanelere saldırmazlar, zarar vermezler.. Fakat dedik ya, ibadet kıvamında yapılan bu tür arbedelerde kadınların, yaşlıların ve masum çocuklara saldırmayı biz maalesef YAHUDİLERDE ve ARAPLARDA gördük.
Ramazanı da, Bayramı da zehir ettiler insanlık âleminin gözünün içine baka baka.
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.
Reis; İsrail’in yaptığı bu zulme çok kızdı. Ve gerekirse İsrail’e asker gönderme tehdidine kadar işi götürdü. Halka ve özellikle çocukların üzerine bomba yağdıran İsrail’e Türk halkın öfkesi bu Pandemi yasaklarına rağmen çığ gibi büyüdü. Hatta akın akın ellerinde Filistin ve Türk bayrakları ile İsrail Konsolosluğuna kadar da yürüdüler..
Evinin önüne çıkan vatandaşa ceza kesen hükümet, maalesef AKP kongrelerindeki lebalep kalabalığa göz yumduğu gibi, çığırından çıkan vatandaşlara da bir şey yapamadı. Yani burada da çifte standart uygulandı..
Biz gelelim Hükümetimizin hassasiyetine ve Filistin meselesine..
ÇİN’in, yıllardır Doğu Türkistanlı Müslüman soydaşlarımıza yaptığı soykırım ve zulmü hiç görmedi. Hatta gıkı çıkmadı..
KIRIM’daki yine Müslüman Türkün RUSYA tarafından yapılan asimileyi de görmezden geldi. Yani oralı bile olmadı..
Aynı Rusya Suriye’de 36 askerimizi kalleşçe şehit etti, maalesef mevcut hükümetimiz bu kalleşliğe de sesini çıkarmadı. Açıklamaları Hatay Valisine yaptırdı.
Ama iş Filistin’e gelince maşallah aslan kesildi Sayın Cumhurbaşkanımız.
Sanki 1.ci Dünya savaşında Osmanlı toprağı olan şu anki Filistin eyaletimizde Mehmetçiğimizi, İNGİLİZLERLE bir olup arkadan hançerleyenlerin FİLİSTİNLİLER olduğunu bilmiyormuşçasına, hatta İsrail Konsolosluğuna boykota giden vatandaşlarımızın ellerindeki bayrağın, Osmanlıya başkaldırı yani isyan bayrağı olduğunu bilmiyormuşçasına yıllarca sustular.
Bitti mi?, bitmedi tabiiki.
Osmanlı askerini vahşice katleden Filistinlerin, işkâl ettiği toprakları parsel parsel Yahudilere sattığını bilmeyenimiz yok. Şimdi sattığı topraklarda kurulan İsrail devleti ile husumetli olanda yine Filistinliler.
Ülkemizde 80 öncesi kanlı eylemler yapan Marksist ve Leninist fraksiyonları, Filistin Kurtuluş Örgütü kamplarında yetiştirip, ülkemizi bölmeye gönderenin sonradan Filistin Devleti Başkanı olan Yaser ARAFAT olduğunu da bilmiyorlar muhteremler.
Bitmedi daha..
Yıllardır Ermeni Techirini dünya kamuoyunda ERMENİ SOYKIRIM olarak kabullendirmeye çalışan Ermeni diasporasının yanında olanda yine şu anki Filistin Devleti ve onun devlet başkanı MAHMUD ABBAS olduğunu da bilmiyorlar.
Kıbrıs meselesinde de Müslüman Türk’ün haklı davasının yanında değil de, RUM gavurunun yanında olanda Filistin Devleti.. Sözüm ona Ümmet kardeşliği…
Bu olanları bilmiyorlarsa bana da hatırlatmak düşer. Orada katledilen kadın ve çocuklara acımayanın kanı kurusun. Masumları katledenlerin Allah Belasını versin. Bu kadar zulmü ve adaletsizliği görmeyenlerinde Allah “KAHHAR” ismi gereğince kahretsin..
Ama iş Arap seviciliğine gelince gürleyeceksin, lakin iş Müslüman Türk’ün ıstırabına gelince susacaksın veya görmezden geleceksin. Sanki “Türk, insan değil..” dercesine..
O zaman bende derim ki Mavi Marmara hadisesindeki gibi tazminattan sonra “Bana mı sordular, gittiler?..” derseniz. Ben de bu gerçekleri haykırırım bilesiniz…
Hatta şu mübarek bayram gününde ve sonrasında bu iki yüzlülüğe “Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime..” türküsünü çağırmaya başlarım..
Hoşça kalın..
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)