banner
Düzce Yerel Gündem Sağlık

BU ALGININ ALTINDA NE YATIYOR?

Düzce Üniversite hastanesiyle ilgili belirli kesimlerin yaptığı algı, hastanedeki sorunların giderilmesi amacı mı taşıyor yoksa, Düzce Üniversitesinin adını genelde ve yerelde sürekli gündeme getiren, hem Düzce’nin tanıtımını yapan hem de..

BU ALGININ ALTINDA NE YATIYOR?

Düzce Üniversite hastanesiyle ilgili belirli kesimlerin yaptığı algı, hastanedeki sorunların giderilmesi amacı mı taşıyor yoksa, Düzce Üniversitesinin adını genelde ve yerelde sürekli gündeme getiren, hem Düzce’nin tanıtımını yapan hem de Üniversiteyi bilim yuvası olarak ön plana çıkaran Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’ın başarısı mı gölgelenmeye çalışılıyor?

Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin bugüne kadar ki başarılarını göz ardı etmeden, yaşanan sorunların ve sıkıntıların da farkında olarak konuyu değerlendiriyoruz….

1997 yılında Abant  izzet Baysal üniversitesine bağlı olarak hizmet vermeye başlayan ve 2006 yılında Düzce üniversitesinin kurulmasıyla birlikte Düzce üniversitesine bağlanarak hizmetlerine  devam eden Hastane, 24 yıldır üniversite hastanesi olarak Düzce’ye hizmet veriyor.

Yıllardır milyonlarca insanı sağlığına kavuşturan Üniversite hastanesi, tüm diğer hastaneler gibi pandemi sürecinde de tüm sağlıkçılarıyla birlikte gece gündüz demeden fedakarca  hizmet verdi.

Son günlerde bazı çevrelerin üniversite hastanesi üzerinden vatandaşların şikayetlerini dile getirerek yaptığı algı, hastanenin eksikliklerini belirleyip gidermeye katkı sağlamak amacıyla mı yapılıyor, yoksa hastane üzerinden Düzce üniversite rektörü Nigar Demircan Çakar’ın başarısına gölge mi düşürülmek isteniyor?

Hastanede yaşanan sorunların ve vatandaş şikayetlerinin sürekli dile getirilmesi ve bu yaşananların sadece ve sadece üniversite hastanesinde yaşanıyormuş, diğer tüm sağlık kuruluşlarında hiçbir hastanın şikayeti yokmuş algısı yaratılmaya çalışması kamuoyunda çok da karşılık bulmuyor.

Mesela, Düzce Üniversitesinin acil servisinde doktorlar hastalarla ilgilenmiyor da Devlet hastanesinin aciline gidince hastalar kapı da mı karşılanıyor?

Ya da randevuyla gittiğin ve ücretini ödediğin özel hastanelerde kaçımız aldığımız randevu saatinde muayene olabiliyoruz?

Sağlık alanında yaşanılan sorunları yazmak, vatandaşların sorunlarını dile getirmek tabi ki hepimizin görevi, ancak tüm bu sorunlar sadece bir yerde yaşanıyormuş gibi hedefe koymak… İşte bunun altında çok farklı bir sebep olduğunu düşünmek de bizlerin hakkı.

Hiç birimizin iddiası hastanenin dört dörtlük hizmet verdiği, hiçbir sorunun yaşanmadığı yönünde değil tabi ki… Sadece bu sorunlar tüm Türkiye genelindeki bir çok hastanede yaşanan sorunlarla bire bir aynı. Sokakta kime sorarsanız sorun illaki gittiği hastaneden şikayeti vardır. Ya doktoru beğenmemiştir, ya kan tahlili verdiği sağlık personeli canını çok yakmıştır, ya da röntgen kapısında biraz fazla beklediği için şikayetçidir.

İşin bir de diğer tarafı var ki üniversite hastanesinin Sağlık Bakanlığı’na bağlanması. Kamu hastanelerinin şehir hastaneleri adı altında özelleştirildiği bir dönem de, üstelik Hükümetin bile bu söylemlerden vazgeçtiği bir dönemde üniversite hastanesinin sağlık bakanlığına bağlanmasını talep etmek, en yakınımızdaki Bolu’da yaşanan örneği göz önüne alınca işin sadece bahanesi gibi görünüyor.

Tüm yaşanan bu algı sürecinin başından sonuna bakınca, aslında algı yapanların derdinin hastanede ki sorunları çözmek değil, özellikle Rektör Çakar’la birlikte gelen başarıyı gölgelemek ve hatta 2023 yılında görev süresi dolacak olan Çakar’dan sonra Üniversiteyi ve Hastaneyi yeniden dizayn etmek için yapılmış bir süreç olduğu görülüyor. ASLIHAN ATİK

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL