Türkiye maalesef o kadar çok çifte standarttın merkezi haline geldi ki, artık daha ne olabilir derken yeni yeni olaylar karşımıza çıkıyor. Biliyorsunuz sağlık alanında yıllardı yapılan yatırımlar ( ki hasta..
Türkiye maalesef o kadar çok çifte standarttın merkezi haline geldi ki, artık daha ne olabilir derken yeni yeni olaylar karşımıza çıkıyor.
Biliyorsunuz sağlık alanında yıllardı yapılan yatırımlar ( ki hasta garantili şehir hastanelerini doğru bulmasam da) ve sosyal devlet anlayışının getirdiği ücretsiz sağlık hizmeti sayesinde, pandemi de vatandaşına en fazla hizmet veren ülkeler arasında yer aldık. İtalya’da hastaların seçilerek, ölüme terkedilişini, Amerika’da covid-19’dan kurtulup 1.000.000 dolar hastane masrafı çıkarılan insanları gördükten sonra halimize şükreder olduk.
Aşı konusunda erken davranıp ( aslında kumar oynayan da diyebiliriz, çünkü Çin aşısının daha 3. Fazı tamamlanmamışken milyonlarca doz aşı siparişi vermek biraz değil bayağı kumardı) aşı bağlantısını yapmak çok önemliydi. Şuan en azından Covide yakalananların aşılı olduklarında daha hafif olarak atlattığını biliyoruz. Bu meret maalesef yaş, cinsiyet, din, dil, ırk ayırmadan saldırıyor. Hatta arkadaşımın, benim yaşlarında olan eşi, bu virüsün saldırısı sonucu entübe olarak haftalarca hastanede kaldı. Sonucu negatife dönse de verdiği zarar büyük oldu. Dikkat etmek lazım.
Gelelim sağlık bakanımıza… Tüm Türkiye, onu ilk Covid-19 ölümünde, sesi titreyerek “bugün bir hastamı kaybettim” demesi ile daha yakından tanımış, güvenmiş ve inanmıştı. Röportajlarını gecenin bir vakti veriyor, göz beyazları kıpkırmızı bir halde ekrana çıkıyor, tüm o zor şartlara karşılık gazetecilerin hatta ukala gazetecilerin bile sorularına büyük bir metanetle cevap veriyordu. Biz birine güvenmek ve inanmak istiyorduk.. ve inanmıştık…
Taaaa ki, kamu oyunun büyük baskıları ile ortaya çıkan, aslında belirtilen sayıların vaka değil, hastaneye yatırılanlar olduğu, test sonucu pozitif çıkanlarının sayısının daha fazla olduğunu itiraf edene kadar.
Sonra ne oldu?
Sonra İstanbul Belediye Eski Başkanı Kadir Topbaş vefat etti. Sizin, benim yada herhangi sıradan bir vatandaşın akrabası ölünce apar topar cenaze namazı kılınarak defnedildiği, aman kalabalık olur, herkese hastalık bulaşır, kusura bakmayın dendiği bir ortamda, hem de sokağa çıkma yasağının olduğu Pazar gününde, cenazesinde büyük kalabalıkların eşliğinde başkan son yolcuğuna uğurlandı. Sosyal mesafenin olmamasına mı, en önde bu ülkenin başındakilerin olmasına mı, onların iç içe olmasına yoksa çifte standarta mı üzülelim, kızalım bilemedim.
Başka neler oldu?
Sosyal mesafe kurallarına uymadığı gerekçesi ve artan vaka sayılarında kafelerin, restoranların payı büyük olması gerekçesi ile kapatma kararı alındı. Doğrudur kabul edelim, kurallar uyulmadı, kafeler restoranlar bire masa aralık verdiği dükkanlarına o masaları tekrar yerleştirdi. Yan yana oturmaması gereken misafirlere ses çıkarılamadı. Nede olsa müşteri her zaman haklıydı. Sonra kongreler, dernek olağan seçimleri hatta ve hatta milli günlerdeki etkinlikler bile bu kapsamda iptal edildi. Neden? Çünkü kalabalık ortamda virüs daha çabuk yayılırdı ve ne sağlık çalışanlarının ne de maddi anlamda devletimizin üzerine daha fazla yük binmemeliydi.
Hafta sonu evinde olması beklenen, sahilde yürüyüşe alışveriş torbaları ile çıkan kişilere, köyde meraya gelen teyzeye bile hesap sorulup ceza kesildiği bir ortamda, Ak parti kongrelerine onay, gelen katılımcılara da sosyal mesafesiz oturma hakkı verildi. Ha birde 65 yaş üstüne de sokağa çıkma yasağı da vardı. Ödenemeyen restoran kiraları, ücretsiz izne ayrılan garsonlar yada aşçılar, sadece 1000 tl kira desteği verilen ama ondan da büyük çoğunluğu çeşitli sebeplerle red edilen başvurular önemli değildi. Salonlar labalep doluydu, güç gösterisi yapılmıştı.
O zaman demezler mi? Bu ne perhiiiiz, bu ne lahana turşusu diye. Ben ayrımsız, ayrımcılıksız, ayrışmadığımız bir ülke istiyorum. Gözümü kapadığımda, gece yatağa yattığımda, acaba bugün kime peşkeş çekildi, bugün hangi hakkım gasp edildi diye düşünmek istemiyorum. Daha da net olayım mı? Kurallara uyduğum için ENAYİ OLMAK İSTEMİYORUM!!!!!!
Kalın sağlıcakla…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)