CAHİL VE SALAK!

‘Sen’ bu sözleri sarf ettiğinde, hiç şaşırmadım. Sadece bir kez daha seni ‘anlamadığımı’ düşündüm.

Ana’ların kutsallığından söz ederken, derdini anlatmaya çalışan bir emekçiye ‘ananı da al git’ dediğinde de seni anlamadım.

Evladını kaybeden bir anayı meydanlarda siyasi konuşmalara alet edilip ‘yuhalatmanı’ da anlamadım.

Memurlar, işçiler kıt kanaat geçiniyor. Sofrası doyacak kadar olsun istiyor. Sen, ‘Memur zeytini bir lokmada yemesin’ dedin. ‘Asfaltı tuzladık, inanmayan yalasın’ dediğinde de seni anlamadım.

Engellilere iş’i bir lütuf gördün ‘Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz’ diye olmayan gözüne, ‘gözünü gözüne’ soktuğunda da seni anlamadım.

İhale ve rant peşinde koşan, senin iş adamının “Bu milletin a…na koyacağız” sözünü de hiç anlamadım.

‘Orasına’ koymaya çalıştığın genç bir kız kansere yakalandığında, hayatı için senden ilaç istedi. Senin, ‘dilenci’ gibi o genç kızın eline para sıkıştırarak ‘ Burada çok para var, sakın düşürme’ demeni de hiç anlamadım. O pırıl pırıl genç kız ‘Ben dilenci değilim’ dedi, kahretti, zaten yaşayamadı, kanserden hayatını kaybetti.

Senin devlet memurunun, muhalefete oy veren vatandaşlara ‘piç kuruları’ demesini de hiç anlamadım.

Senin siyasetçinin, oy istemek için selamladığı vatandaşlar için ‘şeyin, trene baktığı gibi bakıyorlar’ demesini de hiç anlamadım.

Senin, sana yaranmak isteyen, ‘komşularının listesini yapıp, onları ölüm hizasına sokmak isteyen’ dava arkadaşlarını da hiç anlamadım. Tıpkı, mermileri kavanoza koyarak tehditler yağdıranları, otomatik silahlarla poz vererek, bir mahalleyi topluca tehdit edenleri anlamadığım gibi.

‘Yüzde 50’yi evde zor tutuyorum’ demeni de anlamadım.

Senin, dini değerleri kutsayıp da, ayet ve sureler için ‘Bakara-Makara’ demeni de hiç anlamadım.

‘Madenciler güzel öldüler’ diyerek, O acılı insanlara taziyeye gittiğinde, cenaze sahibine tokat atmanı da, yerlerde tekmelemeni de hiç anlamadım.

‘Ak partiye karşı çıkanların kanı bozuk’ demeni de hiç anlamadım.

‘Çocuklarım aç’ diyerek valilik önünde kendini yakan bir garip adem için, “Kimse açlıktan kendini yakmaz. Böyle ucuz siyasi manevraları millet yemez” demeni de hiç anlamadım.

Evladını bu vatan için şehit veren babalar için ‘ karakteri bozuk şehit babaları var’ demeni de hiç anlamadım.

Bu milletin bir kısmına, size oy vermiyor diye, “Cibilliyetsiz, sicili bozuk, kanalizasyon çukuru, çöplük, pislik, bahtsız bedevi, müptezel, azgın azınlık, ulan, zillet, alçak, aşağılık” gibi  sözler sarf etmeni de hiç anlamadım.

Velhasıl; Kendinizden olmayana, kendinizin olmayana, kendiniz gibi düşünmeyene dair sınırsız bir nefretle dolu olmanız FITRATINIZ da mı var?