17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerini iliklerine kadar yaşayan DÜZCE de, nelerimizi yitirdik ve o günlerden bu günlere nasıl geldiğimizi gelin hep beraber tartışalım.. 12 Kasım büyük Düzce..
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerini iliklerine kadar yaşayan DÜZCE de, nelerimizi yitirdik ve o günlerden bu günlere nasıl geldiğimizi gelin hep beraber tartışalım..
12 Kasım büyük Düzce depreminde; canlarımızı yitirdik, evlerimizi yitirdik lakin çok önemli olan DÜZCELİLİK RUHUNU ve AHLAKINIDA yitirdik farkında olmadan sevgili dostlar.
Şimdi diyeceksiniz ki “Bu Düzcelilik ruhu ve Ahlakı da nedir kardeşim?..”
Hemen anlatayım…
Elbette depremden sonra 21 yıl geçmiş, o gün doğanlar masal dinler gibi bu yaşadıklarımızı ebeveynlerinden duymuş olabilir. Yitirilen canlarımızı veya canlarını yitirenlerin yaşananları unutması mümkün değildir. Yıkılan evlerimizin yerine yeni ev yapmış olabiliriz ama mahallemdeki yılların dostluklarını ve yaşanmışlıklarını hiçbir Düzceli unutmaz.
Şimdi ben nasıl unuturum ki, HAMİDİYE Mahallesindeki dostlarımı. Karaca Deresinde beraber yüzdüğümüz arkadaşlarımı. Kaçarak sinemaya gittiğimiz ve beraber gülüp, beraber ağladığımız canlarımı.. Veya Sanat Okulunun oradaki merada veya Yetiştirme yurdunun civarında top koşturduk larımızı.
1999 depreminden önce BOLU ilinin en büyük ilçesiydi DÜZCE. Bölge siyasetinde ise söz sahibi idi. Sıkımı, 5 Milletvekili olan Bolu’nun en az 3 tanesinin Düzceli olmaması.
Veya bir yatırım yapılacaksa önce Düzce’den başlamaması. Trafikte 14 olan plakalı araçların arkasına DÜZCELİ yazdırmayanlara trafikte itibar bile edilmezdi.
Düşünebiliyor musunuz? Türkiye de tek ilçeydi ÜNİVERSİTESİ olan. Bolu Milletvekili Necmi HOŞVER sayesinde. Yıllarca BOLU Milletvekilliği yapan ve hatta KÜLTÜR BAKANLIĞI yapan Düzceli Rahmetli AVNİ AKYOL’u kim unutabilir. Uzun yıllar tabi SENATÖR olan Alâeddin YILMAZTÜRK’ü hiçbir Düzceli unutmaz. Kamil KOZAK, Kemal DEMİR, Şamil KOZAKOĞLU, Seçkin FIRAT vs.vs. kim unutabilir. 1999 depreminde BAYINDIRLIK BAKANI Koray AYDIN ile Düzce’de üstün hizmetler yapmış Dr. Ersoy ÖZCAN’ı bu Düzceli unutmaz…
1999 depreminden sonra il olan DÜZCE ye ne olduysa bundan sonra oldu… DÜZCELİLİK RUHUNU ve AHLAKINI yitirilen canlarımız ve yıkılan evlerimiz gibi enkaza gömdük..
Siyasette söz sahibi olmayı bırak esamimiz bile okunmuyor. Milletvekili Ecz. Ümit YILMAZ haricinde hiç birini Düzce de gören yok. Hiç biri de Düzceli değil zaten. İki dönem Milletvekilliği yapan Fahri ÇAKIR’ı gören yok. Ayşe KEŞİR ise ara ki bulasın. Zaten ikisi de Cumayeri ilçemizin milletvekili.. Belediye Başkanımız Faruk ÖZLÜ de ÇİLİMLİ ilçemizden, tıpkı bundan önceki Milletvekili Fevai ASLAN gibi. Bunlar Düzcelilik ruhundan çok uzak şahıslar. Elbette ki buralardan da Milletvekili olacak. Lakin Düzce Milletvekilliği hep bu iki ilçemizde gidip geliyor. Benden olmayan benim derdimi nereden bilecek ki.
Neden bu kadar sert söyledim biliyor musunuz?. İki dönem Belediye Başkanlığı yapan Mehmet KELEŞ ‘de Cumayeri ilçemizdendi. Düzce Belediyesinin büyük bir çoğunluğu Cumayeri ilçemizden temin edilen personelle idare edildi. Hatta biz arkadaşlarla aramızda matrak bile geçiyorduk. “Düzce Belediyesi tabelasını kaldırın artık, Cumayeri Belediyesi tabelasını asın..” diye. Ciddi bir şekilde Düzce, İsmail BAYRAM döneminde idare edildi. O da Düzceliydi zaten. Şimdi ise Faruk ÖZLÜ, Mehmet KELEŞ’in yaptıklarını yıkıyor ve tekrar yapıyor. Masrafı da Düzceli ödüyor tabiiki.
Allah için Faruk ÖZLÜ’nün yaptığı en yararlı şey biz Düzcelilere sıla özlemi yaşattı. Eski Düzce de Rahmetli Recep Ali DAĞİSTAN’lı amcamızın minibüsleri vardı şehir içinde vatandaşı taşımak için. Faruk ÖZLÜ başkanda MİDİBÜS leri ile bize şimdi o nostaljiyi yaşatıyor.
Eski DÜZCE dik başlılığı ve tutuculuğu ile anılıyordu. Şimdi ise yollara gübre dökmesi, dört parmak Rabia heykeli, Audi aracı ve Mesihi ile anılıyor tüm ülkede.
Dediğim gibi depremde biz sadece canlarımızı ve binalarımızı kaybetmedik. Düzcelilik ruhunu ve Ahlakını da kaybettik. Ruhuna Fatiha diyebiliriz…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)