Uzunca zamandır yazamadım. Annem rahatsızlandı. O’nunla ilgilenmek zorunda kaldım. Annemin rahatsızlığı ile ilgili emareler bir süredir kendini gösteriyordu. Çünkü; gecenin bir yarısı odasına çekiliyor ‘ kara kaplı’ (biz artık öyle..
Uzunca zamandır yazamadım. Annem rahatsızlandı. O’nunla ilgilenmek zorunda kaldım. Annemin rahatsızlığı ile ilgili emareler bir süredir kendini gösteriyordu. Çünkü; gecenin bir yarısı odasına çekiliyor ‘ kara kaplı’ (biz artık öyle söylüyorduk) defterine bir şeyler ‘karalıyordu’. Hem ne yazdığını hem de bunları niye gecenin bir yarısı yazdığını sorduğumuzda da, “ailemizin geleceğine ilişkin kararlar alıyorum, tahmin edersiniz ki, pek ‘hayırlı’ olmadığı için gecenin şeytanından ilham alıyorum” diyordu.
Annemin pek de ‘uygun’ olmayan davranışları da dikkat çekmeye başlamıştı. Komşumuzun oğlu ‘Alev’in face’de yazdıklarına pek sinirlenmiş. Alev için, “ Beyefendi gitmiş Tarım Kredi Kooperatifinin raflarındaki ürün fiyatlarını diğer marketlerdeki fiyatlarla karşılaştırmış. Bununla da kalmamış, kooperatifdeki fiyatların ikide bir değiştirildiğini ima edip duruyor. Unuttu eskiden bu ürünler için kuyruğa girilen günleri, gözüne dizine dursun!, şikayet edeceğim ben bu adamı!”
Annemin bu halleri hepimizi endişelendiriyor, tabii ki. Evde ‘harp’, sokakta ‘harp’ ortamı iyice gerdi. Ama O öyle düşünmüyor; ‘ önce vatan’ diyor… Bunun için, köydeki tarlasını arsaya dönüştürmek için bedel ödediğini, bu uğurda mercimek, nohut yetiştirmekten bile vazgeçtiğini anlatıp duruyor. Bunun için komşumuz Nagihan Kalça’yla bile takıştı.
Annemin nobran hareketlerine kerhen alışsak da hüzünlü zamanlardaki tavırları da bizi şaşırtmaya başladı. Ekranlarda Almanya, İngiltere, ABD’deki yoksulluğu duyunca hemen bizi yanına çağırdı: “ Bu ülkelerin durumu çok vahim. Kim bilir vatandaşları ne haldedir. Siz öncülük edin de IBAN numarası açalım. Yardım edelim, sevaptır”
Kısa bir süre sonra da annem yardım işini iyice ABARTTI… Sokağımızın gençlerinden oluşan TÜH-YA derneği kurdu. Gençleri de kendisi seçiyor, öncelikle SADAKAT’lıklarına önem veriyor.
Bunca iş’e TEK BAŞINA yetişen annem formunu korumaya da büyük özen gösteriyor. Kardeşime birkaç takım eşofman aldırdı ardından da sokağımızda bulunan lisenin bahçesindeki basketbol sahasında antrenman yapmaya başladı. Ablam da pek heveslendi, kör gözüyle ( tek gözü halen görmüyor, ancak cisimleri seçebiliyor) O’na eşlik ediyor.
Derken, sonunda annem bana da bulaştı. Kütüphanemin bulunduğu odaya el koydu. Kitap yazmaya başladı. Ablama, “Atilla, yazıyor da benim neyim eksik, ben de anı’larımı, düşüncelerimi yazacağım, insanlara örnek olsun” diyormuş. Eee ablam da bir merak, tabii ki…. “Annem, kitabın adı ne olacak?”
Annem pek böbürlenmiş:
“ Şahsımın Şahlanışı!”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)