banner
Güncel

KUTLANACAK BİR ŞEY HALA VARSA…! (8 MART)

Her yıl takvim yaprakları 8 Mart’ı gösterdiğinde, Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü (Artık siz nasıl adlandırmak isterseniz) kutlamaları için düzenlenen birkaç tören, birkaç süslü kelimelerden oluşan..

KUTLANACAK BİR ŞEY HALA VARSA…!  (8 MART)

Her yıl takvim yaprakları 8 Mart’ı gösterdiğinde, Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü (Artık siz nasıl adlandırmak isterseniz) kutlamaları için düzenlenen birkaç tören, birkaç süslü kelimelerden oluşan kutlama mesajları ve birkaç karanfil dağıtımı ile tamamlanır… Büyük bir ihtimalle bu yılda aynı süreç işletilecek kadın cinayetlerine kısık bir sesle hayır denerek günün anlam ve önemi anlaşılmış gibi yapılıp geçiştirilecek… Birçok konunun özünü unutup, anlamını yitirtip, içini boşaltıp yaşadığımız gibi, 8 Mart’ı da aynı şekilde yaşayıp, 9 Mart gününe uyanacağız… Hatta konudan haberdar olmayan büyük bir çoğunluk bu günü bir bayram gibi kutlayacak ve eşlerine pırlanta yüzükler, kolyeler bile alacak… Peki, içinin boşaltıldığını iddia ettiğim günün anlam ve önemini bir kez daha hatırlamak adına kaleme aldığım bu yazımda şimdi sizleri 1857 yılına götürmek istiyorum…

Yıl 1857, günlerden 8 Mart, yer ABD’nin New York kenti… 40.000 Dokuma işçisi daha iyi koşullarda çalışmak için bir tekstil fabrikasında greve çıkar… O günün çalışma koşullarını sizlere söyle bir özetlemem gerekirse dostlarım… İşçiler günde 13 ile 15 saat arasında sağlıksız koşullarda çalıştırılmaktaydı… (Şimdi burada bir parantez açmak istiyorum… Hüseyin şimdide belirli iş yerlerinde ve iş kollarında farksız değil dediğinizi duyar gibiyim… Ve evet, haklısınız üstünden 164 sene geçtikten sonra bile bugün hala aynı yerde sayıyoruz… Ancak tabii bugün dünya genelinde kabul edilen 8 saatlik bir çalışma süresi o günkü mücadeleden yine bize miras… Neyse konuyu dağıtmadan 8 Mart 1857 yılına geri döneyim ben…) O yıllarda çocuk işçi sayısı oldukça fazlaydı ve gün geçmiyordu ki çalıştıkları koşullar nedeniyle çocuk ölümleri yaşanmasın… (Ya bak Hüseyin öyle bir anlatıyorsun ki, bugünde çocuklar ölüyor, bugünde çocuklar açlık nedeniyle, su bulamadığı için ya da bir savaşın tam ortasında kaldığı için ölüyor… İnsanoğlu hiç mi gelişmiyor, hiç mi zihni, ruhu iyileşmiyor? Neyse ben konuma geri döneyim…) Tabii o yıllarda sendikalar bugünkü gibi güçlü değil, daha işçilerin birlik olma ruhu yeni yeni şekilleniyor… (Bugünkü sendikalar güçlü mü? Hüseyin, amma dağıttın konuyu devam et işte anlatmaya…) Aldıkları ücret ise emeklerini karşılamıyor saatlerce çalışıp karınlarını zor doyuruyorlar, tabii patronlar bu durumlardan memnun karları çok daha artıyor böylece… (Aaaa bugünde böyle değil mi? Neyse konuya devam…) Sonuç olarak işçiler çalışma standartlarını biraz olsun geliştirmek için greve çıkmışlardır ve bu büyüklükte yaşanan tarihteki ilk işçi olayına imza atmışlardır 1857 yılının 8 Mart gününde…

Tabii böyle bir grev kimin haddine hemen dönemin kolluk güçleri devreye girmiş ve grevi sonlandırmaları için işçilere kaba kuvvet uygulamıştır… (Allahtan bugün böyle olaylar yaşanmıyor..!) Bu kaba kuvvet sonucu işçilerin bir kısmı fabrikada kilitlenmiştir. Burada muallak olan bir konu var, işçiler mi kendilerini fabrikaya kilitlemiştir ya da kolluk güçlerimi işçileri kilitlemiştir tam olarak bilinmese de bilinen acı bir gerçek vardır sevgili dostlarım, o da fabrikanın arkasında çıkan bir yangın sonucu o gün 129 kadın işçinin yanarak hayatlarını kaybetmeleridir…

İşte, birkaç süslü mesaj ile geçiştirilen, hatta bayram kutlamalarına dönüştürülen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü, arkasında böyle büyük bir acıyı ve böylesine büyük bir mücadeleyi barındırmaktadır…

Bu vesileyle, bende bugün birçok kişinin yapacağı gibi süslü cümleler ile kutlama mesajımı sizlere paylaşmak isterim… Ülkemde ve Dünyada emeğe, üretime, hayata katkı sunan tüm kadınlarımızın, Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarım… Tabii, ortada ders çıkarmak yerine, kutlanacak bir durum hala varsa…

Kalın sağlıcakla…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL