MECLİS ÜYELERİNE AÇIK MEKTUP

‘Yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları’ en iyi siz anladığınız için bu mektubu yazmaya cüret edebiliyorum. Çünkü; bu 3Y ile mücadele etmek için iktidara geldiniz. Bu millet de bunun için size oy verdi.

Uzun bir mektup olmasın diye, ‘Yolsuzluk’ ve ‘Yasaklara’ ilişkin bölümleri, aslında bunlara ilişkin liste ‘uzun’ olmasına rağmen ‘görmezden’ geliyorum. Bunları zaten ‘gözümüze gözümüze’ soktunuz.

Yoksulluktan söz etmek istiyorum. ‘Ekmeğin’ bile daha ucuzunun arandığı bir dönem içine girdiğimiz için… Ekmek bile ‘askıya’ çıktığı için… Fabrikadaki işçinin yemek tabldotundaki iki dilim mandalinayı cebine koyup evlatlarına götürdüğü günlerde yaşadığımız için.

Artık dayanılmaz hale gelen ekonomik kriz ve pandemiyle birlikte bu ülkede milyonlarca insan açlıkla, yoklukla, yoksullukla, salgınla imtihan ediliyor.

‘Gönül Belediyeciliği’ sloganı vardı, hatırlar mısın? Bu sözü ilk olarak komşun esnaf Ahmet amcayı ziyaret ettiğinde söylemiştin. ‘Senin derdin, bizim derdimiz… Kira, vergi derdin bizim derdimiz.. Çektiğin çileye son vereceğiz’ demiştin.

Alt katta bulunan Emine teyzeyi ziyaret ettiğinde de ‘ Senin derdine de biz çare olacağız… Yaşamın kolaylaşacak, pahalı aldığın her şeyi ucuza alacaksın’ demiştin.

Sana inandılar… Seçtiler, iktidara getirdiler.

Belediye Meclisine bir önerge geldi… Hem de iktidara gelirken el-ele verdiğiniz, kol-kola girdiğiniz, ittifak yaptığınız partinin üyelerinden. Önerge kısaca şuydu: “ Pandemi gibi zor bir dönemdeyiz. Esnaf Ahmet amca kan ağlıyor, dükkanı kapalı. Emine teyzenin masrafları arttı. Su bile bulamıyor. Gelin esnafın kiralarını bir daha gözden geçirelim. Belki indirim yapabiliriz… Su ücretlerini gözden geçirelim. Belki indirim yapabiliriz.”

Sen ne yaptın… Değil indirim yapmak, bu önergenin konuşulmasını bile istemedin. Gündemine dahi almadın.

Ne oldu? Seçim öncesi ‘heyecanın/vicdanın’ nerede?

‘Gönül’ belediyeciliği diye güya hizmete soyundun ama bilesin ki Ahmet amca da, Emine teyze de sana ‘Gönül’ koydular.