NASIL HELALLEŞECEKSİNİZ?

2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde yazar Alev Alatlı bir konuşma yapar. Ak parti üst yönetimi ve devlet erkanının katıldığı törende Alatlı’nın yaptığı bir konuşma büyük yankı uyandırmış, bir manifesto olarak kabul görmüştü.

‘Yasallık ve helallik’ başlığı altında Alev Alatlı’nın yaptığı konuşma, “yasallıkla helalliğin aynı manaya gelmediği, çünkü bu iki kavramın birbirleriyle örtüşmediği” iddiası üzerine odaklanıyordu. Alatlı ana fikir olarak; adalet kavramında aslolanın hakkın helal edilmesi ve helalleşmek olmasını öne çıkartıyor ve şöyle diyordu: “Helalleşmek, mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır. Çünkü, her yasal hak helal değildir ve olamaz.” Ve bunun üzerine birçok örnek sıralıyordu. Örneklerinden biri de şuydu:

– İflas eden kardeşinizin haraç-mezat satılığa çıkarılan evini satın almanız yasal hakkınız olabilir, ama helal değildir.

***

Ak partinin yönetim manifestosu olarak kabul ettiği bu anlayışın 7 yıl sonra bugünkü durumuna bir göz atalım:

Mezbaha sorumlusu bir kişinin Orman müdürü yapılması, stilist, güreşçilerin banka yönetimlerine getirilmesi yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Bu tür kişilerin hiç anlamadığı kurumdan, çifter/beşer maaş alması, Bakanlığından rant sağlaması yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Bu ülkenin çift üniversite mezunları, 13 milyon genç işsiz durumdayken, kokain çekenlerin, sokaklarda eli sopalı dolaşanların çeşitli kurumlarda iş’e sokulması yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Dindar/kindar nesil yetiştireceğiz diyerek Milli Eğitimde 19 yılda 8 Bakan değiştirilmesi 15 kez eğitim sisteminin alt/üst edilmesi yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Kadınların Pazar artıklarıyla tencere kaynattığı, babaların iş yerlerindeki öğünlerinden çocuklarına meyve getirdiği dönemde, evin en temel gereksinimlerinden elektriğe, doğalgaza sürekli zam yapılması yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Tarlasını, bağ’ını/bahçesini ekerek hayat mücadelesi veren çiftçilerin traktörüne haciz koyarken, icraya verirken, devletten milyonlarca kredi alıp ödemeyen iş adamlarının üstelik borçlarını silmek yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

‘Eve lazım olan camiye haramdır’ misali yangınların tam ortasında ve her türlü felakette, bu milletin elinde kalan tek değer olan duygu cömertliğine atıfta bulunup IBAN isterken aynı anda yabancı bir ülkeye yardım yapmak yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Bütçesi 7 Bakanlığın bütçesinden büyük olan ve şatafatlıkla yarışan Diyanetin lüks araçlarla ‘yangın duasına’ çıkması, kürsüden kılıç sallaması ve vatandaşlarına ‘açlıkla sınandıklarını’ açıklaması yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Bu ülkenin yoksul çocuklarının emanet edildiği ve ne yazık ki tecavüz vakalarının vuku bulduğu, tedbirsizlikten minicik yavruların yandığı tarikat yuvalarına milyonlarca lira destek verilmesi, gözetilmesi yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

‘Ama dinimize sahip çıkıyorlar’ diyerek gönül verdikleri parti üyelerinin, dinde eşitlik ilkesi gereği camii içinde yere bağdaş kurmuş cemaat içine protokol koltukları yerleştirmesi yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Soma’da, Rize’de, Düzce’de, Manavgat’ta ve Türkiye’nin dört bir bucağında meydana gelen felaketler sonucu hayatını kaybedenler için ‘ Bu işin fıtratında vardır’ demek yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Her türlü acımızda, yüreğimizin sızladığında, aşağılandığımızda, bunu ‘keyifli bir çay’ ile unutmamızın istenmesi yasal bir hak olabilir; ama helal midir, ahlaki midir?

Sen nasıl helalleşeceksin?