banner
Güncel

SANAT VE SALGIN

Tarihsel boyutları ile incelediğimiz de sanat ve salgının enteresan bir bağı vardır. Bugün içinde bulunduğumuz küresel salgının, sanat üstünde oluşturacağı etkiler kaçınılmaz olup bu etkilerin yakın zamanda, yeni sanatsal akımlar..

SANAT VE SALGIN

Tarihsel boyutları ile incelediğimiz de sanat ve salgının enteresan bir bağı vardır. Bugün içinde bulunduğumuz küresel salgının, sanat üstünde oluşturacağı etkiler kaçınılmaz olup bu etkilerin yakın zamanda, yeni sanatsal akımlar ortaya çıkaracağına şüphe yoktur. Gelin geçmişte yaşanan salgın hastalıkları ve sonrasında ortaya koyulan sanatsal çalışmaları birlikte inceleyelim.

İnsanlık tarihinin en korkunç salgın hastalıklarının belki de başında veba salgını gelmektedir. MS 571-750 yılları arasında gerçekleşen Justinianus Vebası dünya genelinde 30 ila 50 milyon insanın hayatını kaybetmesi ile sonuçlanmış ve sonrasında Karanlık Çağ olarak adlandırılan uzun bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu salgın hastalık sırasında ve sonrasında sanatsal faaliyetler neredeyse yok denecek kadar azalmış, hatta Antik Yunan’dan bu yana varlık gösteren şiir sanatı ve bu sanata bağlı olarak tiyatro ve oyunculuk sanatı, karanlık çağ döneminde en zor günlerini yaşamış, sonucunda da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.

Ardından 14. Yüzyılda yine Avrupa’da ortaya çıkan ve kara ölüm olarak adlandırılan veba salgını ile dünya bir kez daha yüzleşmiş, bu sürecin sonundaysa birçok sanat dalı bu salgından etkilenmiştir. Resim, şiir, tiyatro, heykel gibi sanat dalları, salgın dönemini anlatan birer aracı olarak kullanılmıştır.

Örneğin, 15. Yüzyıl ve sonrasında yaşamış ressamların tablolarında salgının anlatısını görürüz. İtalyan ressam Giacomo Borlone de Burchis, Hollandalı ressam Pieter Brueghel ya da Alman gravür sanatçısı Paulus Fürst “Kara Ölüm” ü resmetmiş ve gelecek nesillere o günlerin acısını ve çaresizliğini aktarmışlardır. 1564 yılında İngiltere’de dünyaya gelen William Shakespeare, yaşadığı dönemde veba salgını ile mücadele etmiştir ve Kral Lear adlı eserini yazarken veba nedeniyle karantina altında olduğu söylenmektedir. Fransız oyun yazarı ve tiyatro insanı Antonin Artaud tarafından kaleme alınan “Tiyatro ve İkizi” adlı eserde veba salgını ile tiyatro sanatı arasında enteresan bir bağ kurulmakta olup, tiyatro sanatının duygusal bulaşıcılığını ve iyileştirme gücünü, veba salgınının yayılım hızına ve duygusal yoğunluğuna benzetmektedir. Bir başka büyük tiyatro insanı Anton Çehov ise kısa oyunları arasında bulunan “Sayfiyede Yaz” adlı tiyatro oyununda Tolkaçof adlı karakterine şu sözleri söyletir. “Sivrisinekler, mısır vebası, İspanyol engizisyonu felaketi sivrisinekler…”

Salgın, insanlık tarihi boyunca her dönemde ortaya çıkmış ve çıktığı dönemlerde dönemin sanatını da etkisi altına almıştır. Yaşadığımız bu salgın sürecinin sanatsal yansıması, bir şiirde, resimde, şarkıda ya da bir tiyatro oyununda, bir sinema filminde mutlaka ortaya çıkacaktır. Yani salgın, sanatı bir kez daha etkisi altına alacaktır.

Yakın gelecekte bu salgın hastalıktan ve etkilerinden kurtulmak dileğiyle, kalın sağlıcakla…

 

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL