YETER ARTIK!

Geçtiğimiz 25 KASIM günü, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ydü sevgili Ahali okurları. Ülkemizde ve dünyada kadınlara yönelik şiddeti durdurmak için verilen mücadelelere rağmen gün geçmiyor ki şiddet mağduru bir kadının haberini televizyonlarda ya da sosyal medyada duymayalım.

Geçen sene, yazıp, yönetip, oynadığım “İZ” adlı oyunumda kadına yönelik şiddeti konu edinmiş “YETER ARTIK!” diye isyan etmiştim. Bu sene pandemi nedeniyle oynayamadığım oyunumdan kısa bir bölümü siz kıymetli okuyucularımız ile paylaşmak istiyorum.

“Suç ve Ceza… Her suç kendi içinde cezasını barındırır… Vicdan suçlu olanın cezasıdır… Peki ya yoksa… Vicdan, karanlık kaldırımların izbe sokaklarında öldürüldüyse… Sokağa atıldıysa insan onuru… Ayaklar altındaysa erdem… Suçun cezası olur mu…? Karanlık bir gece vakti… Gök sanki delinmişçesine yağıyor… Bir kadın çığlığı duyuluyor derinlerden, kimse imdadına yetişmiyor… Yeryüzünde işlenen suça gökyüzü ağlıyor… Kadın yapmayın diyor… Kadın yapmayın diyor… Kadın yapmayın diyor… Kadın… Kadın sesini duyuramıyor… Duyanlarsa duymamayı yeğliyor… O çirkin, o tarifsiz, o utanç dolu gecede kadın düşüncelerini düşlerini ve aklından geçen her bir heceyi susturuyor… Kadın susuyor… Kadın sadece susuyor… Kadın susar zaten… Öyle söz söylemek falan ne haddine… Kadın söyleneni yapar ve oturur sadece… Kadın tarlada ekinler, ahırda hayvanlar ile uğraşır… Kadın evde yemek, bulaşık ve temizlikle uğraşır… Kadın eri erkeği ne isterse onunla uğraşır… Ve gece olduğunda erkeği onunla uğraşır… Sonra kadın doğurur ve doğurduğu ile uğraşır… Tüm bu uğraşlarının sonunda da ölür… Sessizce ölür… Kadınlar hep sessizce ölür… Öldürülür…”

Oyunun açılış sahnesinde söylediğim bu sözlerin ağırlığı çöküyor omuzlarıma her kadına yönelik şiddet haberi duyduğum da ve “YETER ARTIK!” diye isyan ediyor ruhum, “YETER ARTIK!” buna bir son verin…

Ancak mevcut yasalarımız ile bunu gerçekleştiremiyoruz. Kadına şiddet uygulayan insanlar bir bir serbest bırakılıyor ve serbest kalanlar yarım kalan işimi tamamlayacağım diyerek çıkıyor cezaevlerinden. Acil bir şekilde yasal düzenlemeler yapılmalı ve kadına yönelik şiddet gösteren kim olursa olsun “iyi hal indirimi” (ki bu tarz durumlarda bunu anlamak mümkün değil) olmaksızın en ağır şekilde cezalandırılmalı. Aksi takdirde canımız daha çok yanacak, daha çok canlar yanacak…

Kadınlarımıza yönelik şiddetin son bulduğu güzel günlere en kısa zamanda kavuşmak dileğiyle…