banner
Sağlık

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP MERKEZİ!

Düzce Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜGETAM) Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, Düzce Üniversitesi bünyesinde bulunan Türkiye’nin en büyük Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi ve yapılan..

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP MERKEZİ!
Düzce Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜGETAM) Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, Düzce Üniversitesi bünyesinde bulunan Türkiye’nin en büyük Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi ve yapılan faaliyetler hakkında önemli bilgiler paylaştı.
 
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Alanında 10 Farklı Klinik Tedavi Hizmeti
 
İlk olarak Merkezin fiziksel özelliklerinden bahseden Prof. Dr. Ertuğrul Kaya; üst katta FAZ-1 klinik ilaç araştırma ünitesi kurulduğunu ve ruhsatlandırma sürecinin devam ettiğini belirterek Bakanlık onayından sonra kamu hastaneleri bünyesindeki az sayıdaki merkezden biri olacağını ifade etti. Orta katta yani merkezi giriş katında polikliniklerin yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Kaya; burada apiterapi, mezoterapi, ozonterapi, fitoterapi, hirudoterapi, larva tedavisi, kupa tedavisi, akupunktur, müzikterapi ve hipnoterapi olmak üzere geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) alanında 10 farklı klinik tedavi hizmeti verildiğini dile getirdi. 10 farklı GETAT alanında Sağlık Bakanlığı onaylı GETAT uygulama sertifika kursları düzenleyebildiklerine işaret eden Kaya, Merkezin alt katında ise AR-GE çalışmaları yürüttükleri 9 farklı laboratuvarın bulunduğu bilgisini paylaştı.
 
Yeni Dönem GETAT Anlayışında Öncü Merkez
 
DÜGETAM olarak ana misyonlarını; geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) yöntemlerini, sağlık personelleri tarafından güvenli ortamlarda etik değerlerden ödün vermeden, halkın yararına uygulayan ve yurt içinde/dışında faaliyet gösteren ilgili kişi ve kurumlarla iş birliği yaparak ülkemizde “kanıta dayalı” GETAT kültürünün oluşturulmasını sağlamak şeklinde açıklayan Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, “Yeni dönem GETAT anlayışında geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın bilimin ışığında ilerlemesi ve gerçekten de tıbbi uygulamalara modern tıbbın esaslarından ödün vermeden tamamlayıcı uygulamalar yapılması hedeflenmektedir. Düzce Üniversitesi GETAT Merkezi olarak, ülke genelinde bunun öncüsü olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu anlamda hem halka tedavi hizmeti sağlarken, hem de birçok gıda takviyesi üretici firmanın güvenilir ve etkili ürünler gerçekleştirmesine katkı sağlamaktayız.” şeklinde konuştu.
 
Hekimlere Yönelik Kurslar
 
Hekimlere yönelik kurslar da düzenlediklerini belirten Prof. Dr. Kaya, bugüne kadar “Kupa Uygulamaları Eğitimi”, “Sülük Uygulamaları Eğitimi”, “Ozon Uygulamaları Eğitimi”, “Mezoterapi Uygulamaları Eğitimi” ve “Larva Uygulamaları Eğitimi” programları gerçekleştirdiklerini söyleyerek bu eğitimleri talebe göre dönemler halinde açtıklarını ifade etti. Ayrıca Merkez personeli tarafından, GETAT alanında yapılan bilimsel araştırmaların yayınlandığı uluslararası dizinlerde endekslenen “International Journal of Traditional and Complementary Medicine Research” isimli hakemli dergi yayınlandığını da sözlerine ekledi.
 
Düzce ve Çevresinde Arı Zehri Tedavisinin Uygulandığı Tek Merkez
 
Düzce ve çevresinde arı zehri tedavisinin uygulandığı tek merkezin DÜGETAM olduğuna dikkat çeken Kaya, “Sağlık Bakanlığının 2014 yılında yayınladığı yönetmelik ile tedavi yasal dayanak kazanmıştır. Yönetmelikte belirtildiği üzere arı zehri tedavisi ‘canlı arı sokturması’ şeklinde hekim tarafından uygulanmaktadır. Bu sebeple de her yerde uygulanamamaktadır. Bizim Merkez olarak kendi kovanlarımız bulunmaktadır. Bakımını da bizzat personelimiz yapmaktadır. Dolayısıyla hasta taleplerine göre kolaylıkla uygulama işlemlerini gerçekleştirebiliyoruz. Merkezimizin tek apiterapi sertifikalı hekimi olarak uygulamayı bizzat ben kendim gerçekleştirmekteyim. Tedaviler 10 seansa kadar sürmektedir. Bu anlamda arı zehri uygulaması için Türkiye genelinde de yüksek ortalamaya sahip bir Merkez olduğumuzu söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.
 
Dünyanın En Zehirli Mantarına Karşı Umut Vaat Eden Panzehir Çalışmaları
 
25 yıllık akademik çalışmalarının çoğunluğunun dünyanın en zehirli mantarı olan köygöçüren mantarı (Amanita phalloides) hakkında olduğunu belirten Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, nihai hedeflerini dünyada tedavisi bulunmayan bu mantar zehirlenmesinin tedavisini yani panzehrini bulmak şeklinde ifade ederek halen bu konuda araştırmaların devam ettiğini dillendirdi.
 
Zehirlenmiş insanların kan ve idrar numunelerinde mantar toksinlerinin analiz yöntemlerini gerçekleştirdiklerini dile getiren Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, “Halen bu mantarın toksinlerinin analizinin yapıldığı tek yer, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Laboratuvarıdır. Bu mantarın toksinlerinin deriden emilimini araştırdık ve deriden emilmediğini bulup yayınladık. Bu mantarın ne kadar miktarının insanlar için öldürücü olacağı dünyada bilinmemekteydi. Bir zehirlenme olayından yola çıkarak hesaplama yaptık; 50 gram mantarın yetişkin insanlar için ölümcül sınır olduğunu ve daha yüksek miktarda mantarı yiyen kişilerin tüm tedavilere rağmen öleceğini bulup yayınladık. Bu yayınımız tüm dünyada önemli bir kaynak yayın olarak değer görmektedir.” diyerek açıklamalarına devam etti.
 
“Mantarın Suyu Damlatılarak Zehirli Olup Olmadığını Gösteren Testimiz Paten Aldı”
 
Bu zehirli mantarın öldürücü toksinini tanımaya yönelik bir kart test geliştirme çalışmalarını gerçekleştirdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Kaya, “Nasıl ki gebelik testlerinde birkaç damla idrar damlatılarak kişinin hamile olup olmadığı anlaşılmaktadır; buna benzer bir testle mantarın suyu damlatılarak zehirli olup olmadığını gösteren bir testi ekibimizle geliştirdik. Bu konuda patent başvurusu yaptık ve Ankara Üniversitesi’nin desteği ile patentimizi aldık. Bizden daha sonra Amerika’dan bir araştırma ekibi de bu konuda yayın yaptı, ancak öncelikle patenti biz aldık. Bundan yaklaşık 25 sene önce, benim öğrenciliğim zamanında hastane acil servisine 4 kişilik bir aile mantar zehirlenmesi şüphesi ile başvurmuştu. 2 çocuk ve anne-baba olarak hepsi köygöçüren mantarını yemişlerdi. 1 hafta tedavileri devam etti ve sonunda tüm aileyi kaybettik, hiç biri kurtarılamadı. Ben o günden beri bu mantarın panzehrini bulmaya ahdettim ve bu alanda çalışıyorum.” diye konuştu.
 
DÜGETAM olarak ana hedeflerinin, GETAT uygulamalarının hurafecilikten tamamen ayrılarak bilimsel çerçevelerde yürütülmesini sağlamak olarak ifade eden Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, gelecek hedefleriyle ilgili olarak “Bu anlamda tedavi hizmeti sağlarken bir yandan geleceğin tıp hekimlerine GETAT’ı doğru anlatmayı, halka GETAT uygulamalarının sadece yetkili bir merkezde hekim tarafından yapılmasının yasal olduğunu aktarmaya yönelik faaliyetler planlamaktayız.” sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

İmage To Text Windows 11 Key

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL